GİRİŞ
1. Tipikliğin gerçekleşmesi için gerekli
ve yeter koşullar nelerdir?
Cevap: Tipikliğin
gerçekleştiğinin söylenebilmesi için işlenen fiil ile bir suçun kanuni
tarifindeki maddi unsurların gerçekleştirildiğinin belirlenmesi gerekir ancak
yeterli değildir. Ayrıca suçun kanuni tarifindeki manevi unsurların da gerçekleşmesi
gerekir.
TİPİKLİĞİN
MANEVİ UNSURLARI
2. Tipikliğin manevi unsuru nedir?
Cevap: Tipikliğin
manevi unsuru, kişi ile işlediği fii arasındaki manevi bağı ifade eder. Kişi ile gerçekleştirdiği
davranış arasında manevi bir bağ yoksa bu davranış fiil niteliği taşımaz ve
dolayısıyla bir suçun varlığından söz edilemez. Bu nedenle failin, tipik
haksızlık unsurlarının tümü bakımından kasten veya taksirle hareket ettiği
belirlenmelidir.
3. TCK’nın 21. Maddesine göre “suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır”
ifadesi ne anlama gelmektedir? Cevap: Bu maddeye
göre, tipikliğin manevi unsurunun gereği olarak fail her bir tipiklik unsuru
bakımından kasten hareket etmelidir. Bu kural gereğince, suçun kanuni tanımında
fiilin kasten işleneceğinin açıkça belirtilmesine gerek yoktur.
4. Kast ve taksir, manevi unsuru nasıl şekillendirirler? Cevap: “Suçun
oluşması kastın varlığına bağlıdır” kuralı, her (kasti) suçla birlikte
okunması ve böylece yazılı
(sübjektif)
tipiklik unsuru olarak göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu nedenle
ancak kasten işlenen fiiller cezalandırılabilir, açıkça ve ayrıca
belirtilmedikçe taksirli hareketler cezalandırılmaz Dolayısıyla kural olarak kast, istisnai olarak da taksir manevi unsurun temel iki şeklini
oluştururlar.
5. TCK’ya göre bir suç kural olarak ve istisnai durumlarda nasıl işlenir?
Cevap: Suçlar kural
olarak kasten, kanunda açıkça gösterilen istisnai hallerde ise taksirle işlenirler.
6. Bazı suç tiplerinde, yapısal unsur olarak kastın dışında yer verilen
sübjektif unsurlar nelerdir?
Cevap: Bu unsurlar kural olarak özel bir maksattan
veya failin özel bir saikinden ibarettir ve ilgili suç tiplerinde açıkça
düzenlenirler.
7. Şantaj ve hırsızlık suçlarında tipikliğin hangi sübjektif unsuru aranır?
Cevap: Şantaj ve
hırsızlık suçunda “kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadı” tipikliğin
diğer sübjektif unsurlarındandır.
8. Kasten öldürmede tipikliğin hangi sübjektif unsuru örnek olarak
verilebilir?
Cevap: Kan gütme ve
töre saiki kasten öldürmede özel bir saikle hareket etmeye örnek olarak
verilebilir.
9. Kast ve taksir bir fiilde birlikte bulunabilir mi? Açıklayınız.
Cevap: Tek fiille,
aynı suç tipi bakımından, aynı konu ve mağdurla ilgili olarak, aynı anda hem
kasten hem de taksirle hareket edilemez. Bir fiil, bir fail tarafından ya olası
ya da bilinçli olarak işlenebilir. Bu yüzden kast ve taksir bir kişiye karşı işlenen
fiilde birlikte bulunmaz.
10. Kast ve taksir bir fiilin icrasında birlikte bulunabilir mi? Açıklayınız.
Cevap: Bir fail,
bir fiilin icrası kapsamında aynı anda bir suçu kasten bir diğerini ise
taksirle gerçekleştirebilir. Fiil icra edilirken bir şahsa karşı kasten, bir başka
şahsa karşı ise taksirli suç işlenebilir. Fakat kast ve taksir bir fiilde aynı
anda bulunamaz.
KAST
11. Kast nedir?
Cevap: Kast,
haksızlık teşkil eden bir fiilin bir işleniş biçimidir. Kast, kusurun bir
unsuru veya türü değil; haksızlığın bir unsuru olarak kabul edilir. TCK’ya göre
suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.
12. TCK’ya göre bir suç, hangi şartlar altında kasten işlenmiş kabul
edilir?
Cevap: 21. maddenin
1. fıkrasında, suçun oluşmasının kastın varlığına bağlı olduğu belirtildikten
sonra, kast “suçun kanuni tanımındaki
unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi” olarak tanımlanmıştır.
Buradan suçun kanuni tanımındaki (yani haksızlık tipindeki) tüm unsurlar fail
tarafından bilinmedikçe kasten islenen bir suçtan bahsedilemeyeceği sonucuna
varılır.
13. Bir fiilin hukuka aykırı olarak değerlendirilebilmesi için hangi şartlar
sağlanmalıdır?
Cevap: Bir fiil,
bir suç tipinin maddi ve manevi unsurlarını gerçekleştirdiğinin tespiti
durumunda, bu fiili hukuka aykırı olarak değerlendirilir.
14. Bir fiilde manevi unsurlardan kastın bulunmaması halinde fiilin hukuka
uygunluğu nasıl değerlendirilir? Cevap: Kastın bulunmaması hâlinde fiilin sübjektif (manevi)
haksızlık unsuru gerçekleşmemiş olacağından, fiili hukuka uygun hâle getiren
bir nedenin bulunup bulunmadığı ve sonrasında da kusurluluk araştırması
yapılamayacaktır.
15. Kusur yeteneği olmayan kişilerin bir fiili kasten işlemeleri durumunda,
bu fiil bir suç olarak değerlendirilebilir mi?
Cevap: Kast, fiilin bir unsuru olarak değerlendirilip bir kusur şekli
olarak görülmediğinden, kusur yeteneği olmayan kişilerin işledikleri fiil
bakımından kasten hareket edebilecekleri, dolayısıyla işledikleri fiil ile bir
haksızlığı gerçekleştirebilecekleri kabul edilir. Bu kişilerin kasten
gerçekleştirmiş oldukları haksızlık nedeniyle kusurlu sayılıp sayılamayacakları
ayrı bir
değerlendirmenin konusunu oluşturur.
16. Kusur nedir?
Cevap: Kusur, faile
karşı kişisel bir kınama olarak, işlediği fiille ilgili olarak iradenin oluşumunun
kınanabilirliğini ifade etmektedir. Bir diğer deyişle kusur, işlediği hukuka
aykırı fiil, yani haksızlık nedeniyle fail hakkında bulunulan kınama
yargısıdır.
17. Bir suçun yapısında yer alan kast ile kusurun bağlantıları ve
farklılıkları nelerdir?
Cevap: Kusur, suç
teşkil eden fiilin bir unsuru değildir. İşlediği fiilden dolayı failin kişilik
olarak kınanıp kınanamayacağı ile ilgilidir. İşlediği fiilden dolayı failin
kusurlu sayılıp sayılmamasının, bu fiilin tipik haksızlık oluşturması üzerinde
bir etkisi yoktur. Her insan kasten hareket edebilir. Bu itibarla bir fiilin
kasten işlendiğinin kabulü için o fiilden dolayı faile kusur isnadı şart değildir.
18. Kastın isteme unsuru ile ifade edilmek istenen nedir? Cevap: Kastın isteme unsuru, bir hususu
(neticeyi) elde etmeyi, bir gayeye ulaşmayı değil bir suç tipini gerçekleştirmeye
yönelik kararlı iradeye karşılık gelmektedir.
19. Kastın kanuni tanımında geçen “bir suç tipinin gerçekleştirilmesine
yönelik hareket iradesi” ibaresinde yer alan “irade” sözcüğü ile ne ifade
edilmek istenmektedir?
Cevap: Kastta
aranan “irade”; “elde etme”, “erişme”, gir gayeye ulaşma anlamında “isteme”
olarak değil, bir suç tipini gerçekleştirme hususundaki kararlı irade, iradi
olarak “gerçekleştirmek” ifade edilmek istenmektedir.
20. Fiilin icrasının öncesindeki ve sonrasındaki kastın hükmü nedir?
Cevap: Fiilin
icrasına başlamadan önceki kast ile fiilin icrasından sonraki kast önemli değildir.
Hazırlık hareketleri aşamasında mevcut olan kast, icra hareketlerine başlanmadığı
sürece tek başına failin cezalandırılması için yeterli değildir. Keza sonradan
eklenen kast da ceza hukuku anlamında bir kast değildir. Bazen belli bir fiilin
icrası sırasında kast yeni bir kararla başka bir suçun icrasına yönelebilir. Bu
gibi hâllerde eklenen bir kast değil, yeni bir kastla işlenen başka bir suç söz
konudur.
21. Kastın türleri nelerdir?
Cevap: Failin işlediği
suçun maddi unsurları hakkındaki bilgisinin derecesine göre kast, doğrudan kast
ve olası kast olmak üzere ikiye ayrılır.
22. Hangi suçlar hem doğrudan kastla hem de olası kastla işlenebilir?
Cevap: Kanunda
açıkça ancak doğrudan kastla işlenebileceği belirtilmedikçe suçlar, hem doğrudan
kastla hem de olası kastla işlenebilir. Kanuni tarifinde “bilerek”, “bildiği
halde”, “bilmesine rağmen”, “öğrenmesine rağmen” ve “karşılaşmasına rağmen”
gibi ibarelerin yer almayan suçlar doğrudan kastla işlenebileceği gibi olası
kastla da işlenir.
23. Doğrudan kast nedir ve nasıl işlenebilir?
Cevap: Bir suçun
bütün maddi unsurları hakkında tam ve kesin bilgiye sahip olunarak gerçekleştirilmesine
doğrudan kast adı verilir. Bir suç işlemeye karar veren failin bu suçun kanuni
tanımındaki maddi unsurları mevcut olduğunu, bu unsurların fiilin icrası sırasında
gerçekleşeceğini ve özellikle suç tipinde aranan neticenin meydana geleceğini
kesin olarak bildiği hâllerde doğrudan kast söz konusudur.
24. Olası kast nedir?
Cevap: Olası kast
da kastın bir türü olduğu için doğrudan kasttaki bilemeye ve istemeye karşılık
gelen unsurları içerir. Tipikliğin gerçekleşmesinin muhtemel olarak öngörülmesi
olası kastın bilme unsurunu; fiilin sebep olacağı sonucun gerçekleşmesinin
kabullenilmesi veya kayıtsız kalınması ya da katlanılması da olası kastın
isteme unsurunu oluşturur.
25. Olası kastın sonuçları nelerdir?
Cevap: TCK, olası
kastla işlenen suçun haksızlık içeriğinin doğrudan kastla işlenene göre daha az
olduğunu kabul etmiş ve olası kast hâlinde cezada indirim öngörmüştür. Ağırlaştırılmış
müebbet müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezası yirmi yıldan yirmi beş
yıla kadar hapis cezasına hükmolunurken; diğer suçlarda ise temel ceza ise üçte
birden yarısına kadar indirilir.
26. “Olası kast netice ile belirlenir.” kuralı ile anlatılmak istenen nedir?
Cevap: Bu kural,
ortaya çıkan neticeye göre failin olası olan kastının neye yönelik olduğu
belirlenmesi gerektiğini ifade eder. Aksi durumda olası kastla işlenen suçların
teşebbüs ile gerçekleştirilebileceği kabul edilmiş olur. Bu da faili fiilin
muhtemelen sebep olacağı bir neticeden teşebbüs hükümlerine göre sorumlu tutar.
Böylece sorumluluk alanı katlanılmaz biçimde genişletilmiş olur.
TAKSİR
27. Taksir nedir?
Cevap: Taksir, bir
kimsenin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle istemediği ve
fakat öngörülebilir bir neticeyi gerçekleştirmesi olarak tarif edilir.
28. Hangi suçlar taksirli olarak adlandırılır?
Cevap: Objektif
olarak öngörülen özen yükümlülüğünün ihlali suretiyle işlenebilen suçlar
taksirlidir. Taksirli suçlar, kasti suçlarda olduğu gibi, hukuk toplumunun
varlığı ve devamlı bakımından vazgeçilmez nitelikteki hukuki değerleri korumayı
amaçlayan davranış normlarını ihlal ederler.
29. Objektif özen yükümlülüğü nereden
kaynaklanmaktadır?
Cevap: Taksirin
esasını oluşturan objektif özen yükümlülüğü, hukuk normlarından veya ortak
tecrübeden kaynaklanmaktadır. Bu
nedenle faile taksirli bir davranış ancak herhangi bir (yazılı-yazılı olmayan)
özen yükümlülüğünü ihlal ettiği zaman yüklenebilmektedir. Buna göre, taksirin
cezalandırılmasının nedeni, toplumun fertlere yüklediği dikkat ve özen
yükümlülüğünün ihlal edilmesidir.
30. Bilinçsiz taksir nedir?
Cevap: Failin bir
fiili özen yükümlülüğünün ihlali suretiyle gerçekleştirmesi ve bunu
yükümlülüklerine aykırı bir biçimde öngörmeyerek işlemesi durumunda bilinçsiz
taksir gerçekleşmiş olur.
31. Bilinçli taksir nedir?
Cevap: Bir fiilin
gerçekleşmesini muhtemel görmekle beraber neticenin meydana gelmeyeceğine
yükümlülüklerine aykırı olarak güven besleyen fail bilinçli taksirle hareket
etmiştir.
32. Taksir ve kast arasında nasıl bir ilişki vardır? Cevap: Taksir, bazen kastın hafifletici bir şekli
olarak algılansa da öyle değildir. Kast ve taksir aynı şartlar bakımından karşılıklı
olarak birbirini ortadan kaldırırlar. Failin kasten veya taksirle hareket ettiğinin
belirlenemediği durumlarda, taksirden dolayı mahkum edilemez. Bir diğer
ifadeyle, kastın bulunmadığı hallerde taksirin olup olmadığı ayrıca araştırılmalıdır.
33. Hangi insan davranışları fiil özelliği taşır?
Cevap: Fiiller dış
dünyada tezahür eden iradi insan davranışlarıdır. İnsandan kaynaklanan her
davranış fiil özelliği taşımaz. Bir davranışın fiil özelliğini kazanabilmesi
için o davranışın bir irade ürünü olması ve belli bir amaca yönelik olarak
gerçekleştirilmesidir.
34. Taksirli suçların haksızlık içeriği hangi unsurlardan oluşmaktadır?
Cevap: Taksirli
suçların haksızlık içeriğini üç unsur oluşturur:
• Objektif olarak emredilen özen
yükümlülüğünün (icrai ve ihmali) bir davranışla ihlal edilmesi
• Özene aykırı davranışın neticeye
sebebiyet vermesi (taksirli netice suçlarında) • Neticenin faile objektif isnad
edilebilirliği
35. Normatifliğin taksirli suçlardaki yeri nedir?
Cevap: Neticeye
sebebiyet veren her davranış değil, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil
eden davranışlar taksirli suçlarda tipik fiil özelliğini taşır. Bu nedenle,
taksirli suçlarda davranış normatif bir özellik göstermektedir. Normatiflik,
karar verici tarafından, islenen fiille aynı zamanda dikkat ve özen yükümlülüğünün
ihlal edilip edilmediğinin değerlendirilmesini ifade eder.
36. Objektif özen yükümlülüğünün içeriği hakim tarafından nasıl belirlenir?
Cevap: Bu yükümlülüğün
içeriği ve kapsamı hakkında kanunda bir açıklık yoktur. Bu yüzden normatif bir
değerlendirmeyle belirlenir. Hakim, olay anındaki şartları göz önünde
bulundurarak somut olayda failden beklenen dikkat ve özenin ne olduğunu, faili
göz önünde bulundurmaksızın, onun içinde yer aldığı sosyal çevredeki tedbirli
bir insandan beklenen özenin, bu kişinin tercih edeceği tedbirli davranışın ne
olacağını araştırarak belirler. Daha sonra, failin gerçekleştirdiği davranışla
objektif olarak tespit edilen özen yükümlülüğünü karşılaştırmak suretiyle,
bunun özen yükümlülüğüne uygun olup olmadığını tayin eder.
37. Taksirli suçlarda özen yükümlülüğü ile netice arasında nasıl bir bağ
bulunur?
Cevap: Taksirli
suçlarda netice, dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlalinin bir sonucu olarak
meydana gelmelidir. Bir başka deyişle, somut olayda gerçeklesen netice ile
failin özen yükümlülüğünün ihlali arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Eğer
bu bağ mevcut değilse veya netice dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali sonucu
olarak gerçekleşmemişse, artık taksirli suçtan söz edilemez.
38. Objektif isnadiyet konusunda taksirli suçları kasten işlenen suçlardan
ayıran özellik nedir?
Cevap: Taksirli
suçlarda objektif isnadiyet konusu, neticenin objektif öngörülebilir olması
yönüyle özellik gösterir. Taksirli suçlarda, neticenin meydana geldiği
belirlendikten sonra, onun meydana gelmesinin öngörülebilir olup olmadığı araştırılmalıdır.
Çünkü bir kimse sadece gerçekleşebileceği öngörülebilir unsurlar, özellikle
neticeler bakımından sorumlu tutulabilir.
39. Kusur yargısında bulunabilmek için failde aranan ilk unsur nedir?
Cevap: Kusur
yargısında bulunabilmek için aranan ilk unsur failin yaşı ve akli sağlığına bağlı
olan kusur yeteneğidir. Kusur yeteneği olmayan bir kimse, taksir alanında da
kasti alanda da kusurlu hareket edemez.
40. Taksirli suçlarda kusur isnadı nelere bağlıdır? Cevap: Taksirli suçlarda kusur isnadı,
failin kişisel kabiliyetine göre, objektif olarak mevcut olan özen yükümlülüğünü
öngörebilecek ve gereklerini yerine getirebilecek durumda olmasına bağlıdır.
41. Bilinçli taksir ile bilinçsiz taksir arasındaki farklar nelerdir?
Cevap: Bilinçli
taksiri bilinçsiz taksir arasındaki fark; bilinçli taksirde netice
öngörülürken, bilinçsiz taksirde öngörülmemesidir.
42. Bilinçli taksir ile bilinçsiz taksir arasındaki ortak noktalar nelerdir?
Cevap: Dikkat ve
özen yükümlülüğünün ihlali ile meydana gelen neticenin istenmemesi, bilinçli
taksir ile bilinçsiz taksirin ortak özellikleridir.
43. Olası kast ile bilinçli taksiri birbirinden ayıran farklılıklar nelerdir?
Cevap: Fail olası
kastta, muhtemel olarak öngördüğü bu neticelerin meydana gelmesini
kabullenirken, bu neticelerin meydana gelmemesi için herhangi bir çaba sarf
etmezken; bilinçli taksirde fail, tehlikeyi bilmekte ve fakat ya bunu ciddiye
almamakta veya ciddiye almakla birlikte özen yükümlülüğüne aykırı olarak
neticenin gerçekleşmeyeceğine güvenmektedir. Kanunun ifadesiyle öngördüğü
neticenin gerçekleşmesini istememesine rağmen, korkulan olur ve netice gerçekleşir.
Bilinçli taksir hâlinde fail her şeyin yolunda gideceğine güven duymaktadır.
44. Kast-kast kombinasyonu ve kast-taksir kombinasyonundan hangi durumlarda
söz edilir? Cevap: Sorumluluğun
asgari şartını en azından taksirin varlığına bağlayan bu düzenlemeden failin ağır
neticeler bakımından kasten hareket etmesinin de mümkün olduğu sonucu ortaya
çıkmaktadır. Bu durumda kasten islenen suçlardan kaynaklanan ağır neticeler
fail tarafından bilinmekteyse veya muhtemel addedilmişse kast-kast
kombinasyonundan; kasten işlenen fiilden kaynaklanan ağır neticeler fail
tarafından öngörülebilir nitelikteyse ve fail tarafından öngörülmemişse
kast-taksir kombinasyonundan söz edilir. Kast-kast kombinasyonunda failin ağır
netice bakımından kasten hareket etmesinin baslı basına kasten islenen bir suçu
oluşturmaması gerekir.
45. Taksirli suçlar için öngörülen şahsi cezasızlık sebebinin veya cezada
indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebebin uygulanabilmesi için gerektiren
maddenin uygulanabilmesi için gerek koşul nedir?
Cevap: Maddenin uygulanabilmesi için fail
ile mağdur arasında kişisel ve ailevi bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Böylece kanun koyucu
fıkrada belirtilen şahsi cezasızlık sebebinin ve cezada indirim yapılmasını
gerektiren şahsi sebebin uygulanabilmesi için, failin taksirli hareketiyle
neden olduğu neticenin, hem bizatihi kendisi bakımından acı ve ızdırap doğurmasını
hem de failin cezalandırılmasının ailesi bakımından artık bir cezanın
hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağduriyete yol açmış olmasıdır. Bu
itibarla taksirli fiilin meydana getirdiği netice sadece failin kişisel olarak
mağduriyetine yol açıyorsa bu hüküm uygulanmaz.
NETİCE
SEBEBİYLE AĞIRLAŞTIRILMIŞ SUÇLAR
46. Netice sebebiyle ağırlaşmış hal nedir? Cevap: Bir fiilin kastedilenden daha ağır veya başkaca bir neticenin
oluşumuna sebebiyet vermesine netice sebebiyle ağırlaşmış hal denir.
47. Netice sebebiyle ağırlaşmış suçlar hangi özelliklerden meydana
gelmektedir?
Cevap: Netice
sebebiyle ağırlaşmış suçlar, temel suç tipi ve bunun sebebiyet verdiği ağır
veya başkaca neticenin birleşiminden meydana gelmektedir. Dolayısıyla netice
sebebiyle ağırlaşmış suçlar, ilk kademede kural olarak kasten islenen temel suç
tipinin, ikinci kademede ise en azından taksirle sebebiyet verilen ağır
neticenin yer aldığı iki kademeli bir yapıya sahiptir.
48. Netice sebebiyle ağırlaşan suçların objektif unsurunu ne oluşturmaktadır?
Cevap: Bir fiilden
kaynaklanan ağır veya başka bir neticenin gerçekleşmesi netice sebebiyle ağırlaşan
suçların objektif unsurunu oluşturmaktadır.
49. Netice sebebiyle ağırlaşan suçların objektif unsurunu ne oluşturmaktadır?
Cevap: Netice
sebebiyle ağırlaşan suçlarda sübjektif unsur, ceza hukukunda geçerli olan kusur
sorumluluğu prensibine uygun düşecek şekilde belirlenmiştir. Buna göre, netice
sebebiyle ağırlaşmış suçlarda failin sorumluluğu, bu neticeler bakımından
asgari taksirinin varlığına bağlıdır (m. 23). Buna göre, kasten islenen bir
suçun öngörülebilir nitelikteki ağır neticelerinin öngörülemediği hâllerde,
failin ağır neticeler bakımından taksirli sorumluğu gündeme gelecektir.
50. Tipiklikte yer alan unsurlarda kaç adet hatalar kaça ayrılır ve nelerdir?
Cevap: Hatalar,
kastı ortadan kaldıran ve kusurluluğu etkileyen hata olmak üzere ikiye ayrılır.
51. Kastı kaldıran hata halleri nelerdir? Cevap: Suçun maddi unsurlarında hata, suçun nitelikli unsurlarında
hata, hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında hata ve hukuka uygunluk
nedenlerinin sınırındaki yanılgı olmak üzere dört tür kastı kaldıran hata
mevcuttur.
52. Kusurluluğu etkileyen hata halleri nelerdir?
Cevap: Kusurluluğu
ortadan kaldıran veya azaltan sebeplerin maddi şartlarında hata ile haksızlık
yanılgısı ise kusurluluğu etkileyen hata halleridir.
53. Tipiklikte yer alan unsurlarda hatalar nelerdir?
Cevap: Suçun maddi
unsurlarında hata ve nitelikli hallerinde hatalar tipiklikte yer alan
unsurlardaki hatalardır.
54. Suçun daha ağır cezalandırılmasını gerektiren nitelikli hallerdeki
hatalar nelerdir?
Cevap: Failin işlediği
suçta cezayı ağırlaştıran nitelikli hal bulunmasına rağmen failin bunları
bilmemesi ve failin işlediği suçta nitelikli hal bulunmamasına rağmen, failin
bulunduğunu zannetmesi suçun daha ağır cezalandırılmasını gerektiren nitelikli
hallerde ortaya çıkan hata halleridir.
55. Ceza indirimi yapılmasını gerektiren nitelikli hallerde hata hangi
ihtimallere göre değerlendirilir?
Cevap: Cezada
indirimi yapılmasını gerektiren nitelikli hâllerde hatayı da iki ihtimale göre
değerlendirmek gerekir. İlkinde, failin işlediği suçta cezayı azaltan nitelikli
hal bulunmamasına rağmen, fail bunların bulunduğunu zannederek fiili işlemektedir.
Diğerinde ise failin işlediği suçta cezayı azaltan nitelikli hal bulunmamasına
karşın, fail bu durumu bilmemektedir.
56. Maddi unsurlardaki hata hangi durumlarda kastı kaldırır?
Cevap: Maddi
unsurlardaki hata, fail yanılmasaydı, düşündüğünü gerçekleştirmiş olsaydı işlediği
fiil suç teşkil etmezdi diyebileceğimiz hallerde kastını kaldırır.
0 yorum: