BÜRO ORTAMI VE ERGONOMİ
1. Ergonomi nedir?
Cevap: Ergonomi işin insana uygun hale
getirilmesidir.
2. Bürolarda ortaya çıkan en önemli sağlık problemleri nelerdir?
Cevap: Bürolarda ortaya çıkan en önemli sağlık
problemi olarak İşe Bağlı İskelet-Kas Sistemi Bozuklukları gösterilmektedir.
Genellikle boyunda, omuzlarda, belde, dirsekte ve özellikle bileklerde yumuşak
dokulardaki (kas, tendon, bağ, sinirler ve damarlar) incinmeler ve/veya
huzursuzluk, ağrı, yorgunluk, şişik, sertleşme, uyuşma, karıncalanma gibi
rahatsızlıklara Birikimli (Tekrarlı) Travma Bozuklukları da denilmektedir.
3. Bürolarda ortaya çıkan rahatsızlıklara yol açabilecek risk faktörleri
nelerdir?
Cevap:
•
İş
tekrarı
•
Statik
(Durağan) yük ve sürekli efor (güç harcama)
•
Ters
duruşlar
• Mekanik temas stresi
4. Çalışma ortamında insan-makine-çevre etkileşiminde söz konusu olan ideal
uyumun sağlanabilmesi ve etkin bir çalışma yapılabilmesi için nelere dikkat
edilmelidir? Cevap:
• Anatomi: Temel
tıp bilimlerinden biri olan anatomi, insan vücudunun şeklini ve yapısını,
vücuttaki organların tanımlanmasını, büyüklük ve biçim gibi özelliklerinin
ortaya konması ve birbirleriyle olan ilişkilerinin belirlenmesini inceleyen
bilim dalıdır.
•
Antropometri: İnsanın beden ölçülerini inceleyen
bilim dalıdır.
• Fizyoloji:
Çalışma ortamı ve çalışma metotlarının insan bünyesini en az etkilemesini ve
insan bünyesine uygun çevre koşullarını sağlamayı amaçlamaktadır.
• İş güvenliği:
Her türlü araç ve donanım ile çalışma ortamının, çalışanın sağlığına yönelik
tehlike oluşturmayacak şekilde düzenlenmesi açısından ergonomiye yardımcı bir
birimdir.
•
Psikoloji: Algı, uyumluluk ve iş öğrenimi gibi
konularla ergonomiye yarar sağlamaktadır.
•
Sosyoloji: Toplum ve toplumsal grupları
yakından inceleyip ergonomiye etki eder.
• Stres: İnsanı
fazla zorlayan, bunaltan, sıkan, heyecanlandıran, korkutan, huzursuz hatta
hasta eden pek çok negatif olguyu ifade etmekte ve ergonomide çalışan kişinin
sağlığı ve verimliliği açısından önemli bir rol oynamaktadır.
• Verimlilik:
Bir üretim ya da hizmet sistemindeki kaynakları en iyi şekilde değerlendirerek
üretmek ya da hizmet vermektir. Büro ortamının ergonomik yapısı çalışanların
verimliliğini
doğrudan
etkilemektedir.
BÜRO ORTAMINDA TEMEL ERGONOMİK İLKELER
5. Günümüz büro mekanlarını ergonomik açıdan düzenleme gereksinimleri
nelerdir?
Cevap:
•
Büro
iç mekanının
boyutsal ve işlevsel
gereksinimleri
• Psikolojik ve sosyal gereksinimler o Kişisel mekan o Egemenlik alanı o Mahremiyet
o Kalabalıklaşma
ve yalıtılmışlık
•
Estetik
gereksinimler • Teknik gereksinimler
• Bakım ve kullanım gereksinimleri
6. Büro iç mekanının boyutsal ve işlevsel gereksinimleri nelerdir?
Cevap: Sağlıklı, güvenli ve verimli bir çalışma
ortamı, çalışanların ortama yönelik gereksinimlerinin karşılanması ve konfor
düzeyinin sağlanmasını gerektirir. Çalışma alanı, büronun fiziki yapısıyla ilişkili
olup kullanıcı sayısı, yapılan eylemler ve kullanılan donanıma bağlı mekânsal
özellikleri ifade etmektedir.
Bürolarda
çalışanlar için çalışma biriminin en önemli parçaları sandalye ve masadır. Her
ikisi de kullanıcıya ve yapılan işe uygun olmak zorundadır. Ayaklarının
tekerlekli olması ve kendi ekseni etrafında dönebilmesi, kolçaklarının
bulunması, oturma yüksekliğinin ve arkalığının ayarlanabilir olması, oturma
pozisyonunda kolayca ayarlanabilir olması ve oturmaya uygun bir malzemeyle
kaplanmış olması ergonomik bir sandalyenin temel özelliklerindendir. Üzerindeki
donanımın ve kullanıcı çevresindeki çalışma alanının optimum kullanımı ergonomik
bir masanın tasarım ölçütü olarak kabul edilmektedir. Çalışma masası,
bilgisayar ve donanımları için bir çalışma yüzeyi oluştururken kullanıcının
ayak hareketlerine de engel olmamalıdır. Avrupa Birliği normlarında önerilen
72cm. masa yüksekliğinin bile sabit olmaması, yüksekliğinin belirli sınırlar
arasında (6884cm.) ayarlanabilir olması kullanım açısından büyük esneklik sağlayacaktır.
Sandalye oturma düzlemi yüksekliği 38.1-45.7cm olarak kabul edilmektedir.
Bilgisayar kullanımında ekran (monitör), klavye ve fare
(mouse) ergonomi açısından en önemli elemanladır. Ekran, kullanıcının boynunu
çevirmeye gerek duymadan görebileceği şekilde tam karşısına yerleştirilmelidir.
Ekran yüksekliği, ekranın üst sınırının yaklaşık olarak kullanıcının göz
hizasına gelecek şekilde, ekranın ortasına 300 bakış açısıyla bakan kullanıcıya
göre ayarlanmalıdır. Ekran ile kullanıcı arasındaki mesafenin 45-70 cm olması
göz ve beden sağlığı için tercih edilmektedir. Klavye yatayda 5-150 eğimli ve
masa üzerine kolay kaymayacak şekilde yerleştirilmelidir. Elin tamamının fare
üzerine teması ve fareyi tutmak için bir kuvvete gereksinim duyulmamasıdır.
Farenin kullanımı sırasında bileğin doğal pozisyonunu korumasına ve farenin
kavranmasında avuç içinin yere paralel konumlanması kullanımı sağlıklı
kılmaktadır.
7. Büro iç mekanının psikolojik ve sosyal gereksinimleri nelerdir?
Cevap:
Çalışanlar,
çalışma ortamı içinde bir takım davranışlar sergilemekte ve değişen çalışma
mekanı koşullarına uyum sağlayacak şekilde davranışlar içine girmektedir. Çalışanın
dışa vurduğu bu davranışlar, kişinin benliğini korumak, kişisel ve sosyal kimliğini
tanımlamak, sosyal etkileşimi düzenlemek üzere ortaya konmakta ve yaygın olarak
dört davranış mekanizmasıyla açıklanmaktadır:
•
Kişisel mekan: Çevre psikologları kişisel mekânı,
mesafeye benzer şekilde ve mahremiyet düzeyi yüksek bir alan olarak kavramlaştırmaktadır.
•
Egemenlik alanı: Çalışma ortamlarında, kişinin
kendisine ait olduğunu düşündüğü kişisel mekanı sahiplenmesi ve sınırlarını
düzenlemesi olarak tanımlanabilir.
•
Mahremiyet: Çalışma ortamında kişiye veya gruba
diğerlerinin ne ölçüde yakın olacağını ve uygun bir mekansal ilişki düzeyini
ifade etmektedir.
• Kalabalıklaşma ve yalıtılmışlık: Çalışma ortamında mahremiyet dengesinin bozulması,
kalabalıklaşma ya da yalıtılmışlık olarak iki farklı olumsuz durumu ortaya
çıkarmaktadır. Her iki kavram da bürolarda çalışanların kişisel mekanı ve
egemenlik alanına girilip bu alanın ihlal edilmesi durumunu anlatmaktadır.
8. Büro iç mekanının estetik gereksinimleri nelerdir?
Cevap: Mekanın görsel algılanmasıyla ilgili
olarak; ışık algılanması, mekansal organizasyonun algılanması ve renk
algılanması olmak üzere üç boyut söz konusudur. Söz konusu algılama türleri,
çalışanların çalışma mekanına bakışı açısını, ruh halini ve performansını
etkilemektedir. Çalışma ortamlarında koyu renklerin genellikle yorgunluk ve
sıkıntı hissi uyandırdığı, ışığı yuttuğu ve zor algılandığı, açık renklerin ise
aydınlık, ferahlık hissi verdiği ve ışığı yansıtarak mekanın algılanmasını
kolaylaştırdığı bilinmektedir.
Çalışma mekanlarında renk kadar çevrenin görsel yapısı,
yüzeylerin görünümü ve etkisi de önemlidir. Genel kullanıcıların olduğu ofis
mekanlarında hafif ama mukavemeti olan, yanmaz, çizilmez, temizliği kolay, toz
ve kir tutmayan, hava alan, buruşmayan malzeme seçimi bakım kolaylığı ve uzun
ömürlü olması nedeniyle tercih edilmektedir. Döşemelerde ise, derzsiz ve
kaymayan, kolay temizlenebilir, akustik özelliğe sahip, aşınmaya dayanıklı ve
bakım kolaylığı gibi özellikler aranmaktadır.
9. Büro iç mekanının teknik gereksinimleri nelerdir?
Cevap: Yetersiz aydınlatma, gürültü, az ya
da çok ısı ve hava akımı, iş güvenliğinin sağlanamaması, aşırı ve uzun çalışma
saatleri, ergonomik koşulların sağlanmaması gibi çalışma performansını
etkileyecek kötü çalışma koşulları çalışanların hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını
olumsuz etkilemektedir.
Algıyı,
ruhsal durumu ve davranışı doğrudan etkileyen aydınlatma, iyi görebilmemizi sağlamanın
yanı sıra sinir sistemini ve nefes alma, sindirim, hormon salgılama gibi
fizyolojik fonksiyonları da etkilemektedir. Çalışanların dikkat ve yoğunlaşma
düzeyi aydınlatma şiddetinin artmasıyla yükselmekte ve iş yapma arzusu
artmaktadır. Birçok ülkede işyeri düzenleme kuralları, çalışma ve dinlenme
ortamlarının dış dünya ile doğrudan görme ilişkisini sağlayan doğal aydınlatma
üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Çalışma ortamlarının aydınlatılmasında yapılan işin türüne, işin
yapılma zamanına ve çalışma alanının büyüklüğüne göre genel aydınlatma, genel
aydınlatmayla desteklenen bölgesel aydınlatma ya da yalnızca bölgesel
aydınlatma düzenekleri kullanılmaktadır. Bürolar için en elverişli aydınlatma
türü, iç mekanı homojen olarak aydınlatan genel aydınlatmadır. Bölgesel
aydınlatma, yaygın olarak güçlü bir aydınlatmaya ihtiyaç duyulan çalışma
ortamları ve çalışma masalarının üzerinde çalışma yüzeyini doğrudan
aydınlatmaya yönelik olarak tercih edilmektedir.
10. Büro bakım ve kullanım gereksinimleri nelerdir?
Cevap: İlk yatırım maliyeti fazla olmasına
karşın teknik gereksinimler uzun vadede ekonomik olduğu kadar sağladığı sosyal
faydayla da yatırım maliyetini karşılamaktadır. Yüzey kaplamalarında leke ve
toz tutmayan, kolay çizilmeyen dayanıklı malzemeler bakım ve kullanım kolaylığı
sağlaması bakımından tercih edilmektedir. Kullanılan modüler mobilyalar, zarar
görmeleri durumunda yenileriyle değiştirilebilmektedir.
11. Büro ortamlarında iyi bir aydınlatma sistemine sahip olmak için nelere
dikkat edilmelidir?
Cevap:
•
Aydınlatma
şiddeti yeterli olmalı,
•
Aydınlatma
bütün alana eşit yayılmalı,
•
Işık
yönü ve gölgelemeye dikkat edilmeli,
•
Işık
yansımalarından kaçınılmalı,
•
Kullanılan
ışığın niteliği uygun olmalı,
•
Titreşim
ve parlaklık değişimlerini engellemek için aydınlatma sabit olmalı,
• Bürolarda yansıma ve psikolojik etki
açısından uygun renkler seçilmelidir.
12. Bürolarda, bilgisayarlı çalışma alanlarında kamaşma ve yansımaları en aza
indirmek için neler yapılmalıdır?
Cevap: Bilgisayarlı çalışma ortamlarında,
görsel konfor koşullarını olumsuz olarak etkileyen kamaşma ve yansıma
olaylarını en aza indirgeyebilmek amacıyla, tavan aydınlatma elemanlarının
pencerelere paralel olarak; bilgisayar monitörlerinin ise pencere düzlemlerine
90o açı oluşturacak şekilde yerleştirilmesi önerilmektedir. Tavana
monte edilen aydınlatma armatürlerinden gelen ışınların bilgisayar ekranları
üzerinde 45o (30o-60o) açı yapması kamaşma,
parlama ve yansıma gibi görsel şikayetleri minimuma indirmektedir.
13. Büro ortamını düşünüldüğünde gürültü nedir?
Cevap: Gürültü; işitme duyusu ve algıyı
olumsuz etkileyen, kişiyi fizyolojik ve psikolojik olarak etkileyen, çalışma
performansını düşüren, ortamın huzur ve sakinliğini yok ederek niteliğini değiştiren
bir çevre kirliliği türüdür.
14. Oluştuğu kaynak düşünüldüğünde gürültü kaynakları kaça ayrılır ve bu
kaynaklar nedir?
Cevap: Gürültü, yaygın olarak dış kaynaklı
gürültü ve yapı içi gürültü olarak iki kaynaktan oluşmaktadır. Dış kaynaklı
gürültü genellikle ulaşımdan, sanayiden ve dış mekanda gerçekleşen olaylardan
oluşmaktadır. Yapı içi gürültü ise, çalışma mekanının işlevinden, mekanda
kullanılan tesisat ve teknik donanım ile insandan kaynaklanmaktadır. Dış
kaynaklı gürültü, çevredeki gürültü kaynakları biliniyorsa ve gürültü düzeyi
sabitse yapı fiziğinde yapılacak düzenlemelerle en aza indirilir ya da
tamamıyla ortadan kaldırılabilir. Gürültü kaynağı bilinmiyor ve düzeyi de sabit
değilse dış mekanın yer aldığı çevre için kabul edilen gürültü düzeyine göre
yapı fiziği düzenlenir. Büroda kullanılan donatıların tasarımından tavan ve
zemin döşemelerinin tasarlanmasına, mobilya seçiminden sabit ya da bölücü
elemanların ses yutma ve yansıtma özelliklerine kadar birçok faktör tasarımda
ön plana çıkmakta ve ortamdaki işitme konforunu değiştirebilmektedir.
15. Çalışanların gürültüden etkilenmemesi için neler yapılmalıdır?
Cevap:
•
Gürültü,
dış kaynaklı ya da yapı içinde oluşsun, çalışanların bundan etkilenmemesi için;
•
Gürültünün
oluşmaması veya düzeyinin azaltılması gerekir.
•
Gürültünün
yayılması önlenmeli, önlenemiyorsa olduğu yerde kalması sağlanmalı, kaynağın
bulunduğu alanda gürültünün yükselmesini engelleyen tedbirler alınmalıdır.
• Alınacak tedbir ya da koruyucularla
gürültünü insan sağlığına zarar vermesi önlenmelidir.
16. Bürolarda yaygın olarak kullanılan kablo dağıtım sistemleri nelerdir?
Cevap:
•
Geleneksel
Kablo Dağıtım Sistemi
• Gelişmiş Kablo Dağıtım Sistemi
17. Geleneksel enerji dağıtım sisteminin çeşitleri nelerdir?
Cevap: Geleneksel enerji dağıtım
sisteminin; Sabit duvar ve kolon dağıtım sistemi, Döşeme altı dağıtım sistemi,
Döşeme içi dağıtım sistemi ve güç kanalı dağıtım sistemi olarak çeşitleri
bulunmaktadır.
18. Çalışma ortamlarında tercih edilen güvenlik yöntemleri nelerdir?
Cevap:
•
Doğrudan güvenlik: Güvenlik gereksiniminin planlanıp,
binanın tasarımının yapıldığı süreçte tehlikenin başlangıçta ortadan
kaldırılmasıdır. Ekonomik yatırım gerektirecek bu süreç için çalışma
sistemlerini tasarlayan ve uygulayan deneyimli tasarımcılara gereksinim vardır.
•
Dolaylı güvenlik: Koruyucu güvenlik önlemleri ile çalışma
mekanı, mekandaki donanım ve çalışanın tehlikeyle karşılaşması ya da tehlikeye
maruz kalmasının önlenmesidir.
• Uyarıcı güvenlik: Doğrudan ve dolaylı güvenliğin tam uygulanamaması nedeniyle tehlikenin
uyarıcı levha, işaretlerle belirtilmesi, tehlikeden nasıl kaçınılacağının
herkes için kolay anlaşılır yazı ve resimlerle gösterilmesidir.
19. Bürolarda iklimlendirmede nelere dikkat edilmelidir?
Cevap: Çalışanların sağlıklı, güvenli ve
verimli çalışmalarını doğrudan etkilemesi nedeniyle ortamın sıcaklığı, nemi
hava dağılımı, hava temizliğinin arzu edilen koşullarda sağlanması sağlıklı ve
fizyolojik gereksinimleri karşılayabilen bir büro mekanı için vazgeçilmez
unsurlardır. İklimlendirmede, bürolarda ısı düzeyinin 21-230C (Santigrat), nem
oranının ise %40-60 düzeyinde bulunması çalışma konforu açısından tercih
edilmektedir.
20. Bürolarda gereksinim duyulan havayı belirleyen faktörler nelerdir?
Cevap:
•
Çalışma
ortamının hacmi,
•
Çalışan
kişi sayısı,
•
Çalışma
süresince harcanan oksijen ve verilen karbondioksit miktarı,
•
Çalışma
ortamında havayı kirletici ve ortamı çalışan kişi için rahatsız edici hale dönüştüren
zararlı maddelerin cinsi ve miktarı,
•
Çalışma
yöntemlerinin neden olduğu sıcaklık ve nem artışı,
• Çalışma dışı faktörlerin neden olduğu
kirleticilerdir (sigara, ter, parfüm kokusu vb.).
BÜROLAR VE ERİŞİLEBİLİRLİK
21. Erişilebilirlik nedir?
Cevap: Erişilebilirlik, her insanın
gündelik yaşama (ulaşım, eğitim, çalışma, sağlık, eğlence vb.) katılımı
sırasında, bina iç mekânlarından kentsel dış mekânlara kadar uzanan yapılaşmış
çevreye, hizmet, ürün ve araçlara zorluk çekmeden, herkesle birlikte eşit şekilde
erişebilmesini ifade etmektedir.
22. Erişilebilirlikle ilgili kanuni düzenlemede yer alan ifade nedir?
Cevap: 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun “İstihdam” bölümünde ise;
“Çalışan veya iş başvurusunda bulunan engellilerin karşılaşabileceği engel ve
güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki
önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu konuda görev, yetki
ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması
zorunludur” ifadesi yer almaktadır.
Herkes için erişilebilirliği sağlamak amacıyla 2005 yılında
çıkarılan 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna 2 önemli madde eklenmiştir. Bu maddeler;
Geçici Madde 2. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi
yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor
alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler
tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine
uygun duruma getirilir,
Geçici Madde 3. Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir
içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma
hizmetlerinin özürlülerin erişebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri
alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir,
şeklindedir. Kanunda belirtilen 7 yıllık süre dolmadan 4/7/2012 tarihli ve 6353
sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle, geçici Madde 2 ve 3’te yer alan “yedi yıl”
ibaresi “sekiz yıl” şeklinde değiştirilmiştir.
Binalarda herkesin mümkün olduğunca aynı güzergahı ve aynı
girişi kullanması esastır. Böylece, herkes için eşit kullanım sağlanırken
ayırımcılık da önlenmiş olacaktır. Özel otomobilleriyle gelen çalışan
engelliler için otopark alanında park yeri tahsis edilmeli ve büro erişimi
güvenli bir şekilde sağlanmalıdır.
23. Büro mekanlarında erişilebilirliğin ve kullanılabilirliğin sağlanması
için yapılması gerekenler nelerdir?
Cevap:
•
Binalarda
giriş güzergahları, giriş sahanlıkları, giriş kapıları, asansörler, merdivenler
ve tuvaletler erişilebilir ve kullanılabilir olmalıdır.
•
Binalar
yalın ve kullanışlı planlara sahip olmalı, yatay dolaşım için herkes aynı
güzergahı engelsiz olarak kullanmalıdır.
•
Düşey
dolaşım için herkesin aynı güzergahı kullanmasının yanı sıra merdiven, rampa ya
da asansörler standartlara uygun olmalıdır.
•
Acil
durumlarda kullanmak için herkes için algılanabilir ve belirgin acil çıkış/kaçış
düzenlemeleri bulunmalıdır.
•
Yürüyüş
yüzeyleri kaymayı önleyici, sürtünme katsayısı yüksek malzemeyle, ıslanması
muhtemel zeminler ise, sürtünme katsayısı yüksek malzeme ile döşenmelidir.
•
Kapıların
yeterli büyüklükte olması ve kullanımının kolay olması, tekerlekli sandalye
kullanan çalışanların bile rahatlıkla açma ve kapatmasını olanaklı kılan kapı
ve pencere sistemleri ve yeterli kullanım alanının bulunması gereklidir.
•
Her
türlü kontrol düğmeleri ve anahtarlarının uygun yükseklikte, erişilebilir
konumda, renkte olması ve rahat kullanılması sağlanmalıdır.
•
Mekanın
farklı zaman dilimlerinde güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için iyi
aydınlatılması önemlidir.
•
Algılanabilir
iyi bir işaretlemenin yanı sıra duvarlarda, döşemelerde, kapılarda ve işaretlemelerde
belirgin bir görsel zıtlık bulunmalıdır.
•
İki
veya daha fazla duyu yoluyla (hissedilebilir, işitsel ve görsel) iletişim sağlayabilecek
yöntemler kullanılmalıdır.
• Yardımcı teknolojiler, hareket
kısıtlılığı olan çalışanların yapılması güç ya da olanaksız gibi görünen çalışmalar
yapmalarını sağlamakla birlikte, çalışma kapasitelerini korumak ya da geliştirmek
amacıyla kullanılan her türlü donanımı (araç, gereç, cihaz, yazılım vb.) ifade
etmektedir.
BÜRO ORTAMI VE SAĞLIK
24. Toplum arasında meslek hastalığı olarak nitelenen hastalığın sebepleri
nelerdir?
Cevap: Toplum arasında “meslek hastalığı”
olarak nitelenen birçok hastalık çalışma şekli, çalışma saati, çalışma
ortamının çalışanlara uygunluğu gibi motivasyonu ve verimliliği etkileyen
faktörlerdeki olumsuzluklara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.
25. Çalışma ortamındaki risk etmenleri nelerdir?
Cevap: Çalışma ortamında ağırlık kaldırma,
indirme, taşıma, uzanma gibi aktiviteler, özellikle tekrarlamalı ve zorlamalı
hareketler, belin ve vücudun yanlış pozisyonda kullanımı, uzun süreli aynı
pozisyonda çalışma fiziksel risk etkenlerini oluşturmaktadır.
26. Büro ortamlarında risklere karşı çalışanlara yönelik olarak işverenler
mesul olduğu kadar çalışanlar da mesuldür. Çalışanlar büro ortamlarındaki
risklerden korunmak için neler yapmalılar?
Cevap: İş yerlerinde çalışanların sağlığının
korunmasıyla ilgili işverenin önemli sorumlulukları vardır, ancak bunun yanında
masa başında çalışanların da dikkat emesi gereken bazı durumlar vardır. Çalışanlar
da iş yerinde vücudunu doğru pozisyonlarda kullanarak, ortamını kendine uygun
hale getirmeye çalışarak, egzersiz ve fiziksel aktivite yaparak belini korumada
sorumluluk almalıdır.
Büro ortamında bilgisayarlarda sürekli yazı yazmak ya da
çizim yapmak gibi işler tek yönlü dinamik işlerdir. Bu ve benzer işlerde el,
kol, omuz ve boyun fazlaca yorulmaktadır. Çalışanlar bu işleri yaparken iş gereği
vücudun aldığı konuma dikkat etmezse kronik boyun ve omurga rahatsızlıkları ile
karşılaşmaktadır.
Bürolarda çalışan pek çok kişi gün boyunca çalışma ortamının
koşulları çerçevesinde büro donanımları ile yoğun bir etkileşim içindedir.
27. Ekrana bakma sendromu nedir?
Cevap: Büro donanımları arasında özellikle uzun süreli bilgisayarlar
kullanımı “Ekrana Bakma Sendromu” olarak bilinen bir duruma neden olmakta ve bu
durum gözlerde ağrı, yorgunluk, rahatsızlık, kızarıklık, bulanık görme ve çift
görme gibi bir dizi soruna neden olmaktadır.
0 yorum: