1. Avukat ve müvekkil arasındaki ilişki nasıl tanımlanır? Cevap: Avukat ile müvekkil arasındaki ilişki, vekâlet verene bunun
ihtiyaçları doğrultusunda niteliği belirlenen avukatlık hizmetinin avukat
tarafından yerine getirilmesini isteme, avukata da kendisine verilen vekâlet
kapsamında müvekkiline yönelik mesleki faaliyette bulunmak karşılığında
kararlaştırılmış vekâlet ücretinin ödenmesini isteme hakkı veren, tarafların
karşılıklı edim yükümlülüklerinin de bu çerçeve içinde belirlendiği ivazlı bir
sözleşme ilişkisidir.
2. Avukatın müvekkile bağımlı mıdır? Bağımlı ise sınırı nedir?
Cevap: Avukat müvekkilden bağımsızdır. Ancak avukatın bağımsızlığı,
vekil edenin, avukatın faaliyetlerini haklı talepleriyle yönlendirebileceği
gerçeğiyle sınırlıdır.
3. Vekalet ilişkisinde avukat zaman itibariyle müvekkile bağlı mıdır?
Cevap: Vekâlet ilişkisi avukatın zaman itibariyle müvekkile
bağlanması, gününün tümünü veya belli bir bölümünü ona hasretmesini
gerektirmez. Zira vekâlet akdine göre hizmet veren bağımsız avukat çalışma
süresi ve biçimini mesleki gerekler doğrultusunda serbestçe belirler.
4. Avukat ve müvekkil arasında hangi durumda bir hizmet ilişkisinin var
olduğu söylenir ?
Cevap: Eğer avukat zamanının belli bir bölümünü vekil edene
hasretmek zorunda ve bu hasrediş müvekkilin talimatı veya sözleşme gereği
olmakta ise, bu taktirde vekâlet değil fakat bir hizmet ilişkisinin varlığı
kabul edilmelidir.
5. Vekalet ilişkisinin gerekleri nelerdir?
Cevap: Vekalet ilişkisinde avukat müvekkilden bağımsızdır. Vekâlet
ilişkisi avukatın zaman itibariyle müvekkile bağlanması, gününün tümünü veya
belli bir bölümünü ona hasretmesini gerektirmez. Vekâlet akdine göre hizmet
veren bağımsız avukat müvekkile belli bir sonucun elde edileceğini taahhüt
edemez. bağımsız avukat müvekkile karşı belli bir sonucun elde edilmemesi
rizikosunu taşımaksızın sadece mesleki gerekler doğrultusunda hizmet sunmakla
yükümlüdür.
6. Avukatın, mesleki faaliyetinin başarı ile sonuçlanacağını müvekkile garanti etmesi hangi sonuçları
doğurur?
Cevap: Avukatın, mesleki faaliyetinin başarı ile sonuçlanacağını
müvekkile garanti etmesi, mesleği dürüstlükle yürütme ve karşılıklı menfaatleri
objektif şekilde koruma yükümlülüklerini ihlal etmesi sonucunu
doğurabilecektir. Nitekim avukatlık ücreti bakımından getirilen sınırlamalar ve
davanın sonucuna katılma yasağı da bu düşünceler ile getirilmiştir.
AVUKATIN VEKÂLET İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLANAN HAKLARI
7. Avukatın vekalet ilişkisinden kaynaklanan hakları nelerdir ? Cevap:
• Ücret Hakkı
• Avukatın Ücret Alacağına ilişkin
Hapis ve Rüçhan Hakkı
• Sulh, Azil ve istifa Hallerinde
Avukatlık Ücreti Davadan Feragat, Davayı Kabul Hallerinde
Yargılama
Gideri Niteliğindeki Avukatlık Ücreti
• Adli Yardıma ilişkin Hükümler ile
Ceza Muhakemeleri Kanunu Çerçevesinde
Görevlendirilen
Avukatın Ücreti
• Ücret Alacağının Tahsili
• Yargılama Gideri Niteliğindeki
Vekâlet Ücreti
• Avans ve Masraf Talep Hakkı
• Vekâlet Görevini Yerine Getirme
Dolayısıyla Uğramış Olduğu Zarar ve Ziyanın Giderilmesini Talep Hakkı
8. Taraflarca sözleşmede bir belirleme yapılmadığı takdirde avukatlık ücreti
nasıl belirlenir?
Cevap: Taraflarca sözleşmede bir belirleme yapılmadığı takdirde
avukatlık ücreti; değeri para ile ölçülmeyen iş ve davalarda, Avukatlık Asgari
Ücret Tarifesine göre, değeri para ile ölçülebilen iş ve davalarda ise, asgari
ücret tarifelerindeki miktarın altında kalmamak kaydıyla davanın kazanılan
bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin
yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar olarak belirlenir.
9. Avukatlık ücretinin üst sınırı nedir?
Cevap: Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin II. fıkrasına göre,
yüzde yirmi beşi aşmamak üzere dava veya hüküm olunacak şeyin değeri yahut paranın
belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak taraflarca kararlaştırılabilir. Bu
hükümden de anlaşılacağı üzere avukatlık ücreti tutarına dava veya hüküm
olunacak şeyin değerinin %25’i biçiminde bir üst sınır getirilmiştir.
10. Avukatlık ücretinde üst sınırın aşılması durumunda ne olur ?
Cevap: Avukatlık ücretinin yasal sınır aşılarak %25’lik oranın
üzerinde belirlenmiş olduğu durumlarda, avukatlık ücreti dava veya hüküm
olunacak şeyin değerinin %25’i için geçerli kabul edilecek, ancak %25’lik oranı
aşan ücret miktarı geçersiz sayılacaktır. Zira Av.K. m.163/II’e göre, avukatlık
ücret tavanını aşan sözleşmeler bu ücret tavanında geçerli sayılır. Bu nedenle
dava konusu veya hüküm olunan şeyin bir kısmının (%25’lik oranın üstünde kalan)
veya tamamının aynen avukata ait olacağının kararlaştırıldığı (ayni ücret)
sözleşmeler geçersiz olur.
11. Avukatın hapis hakkı nasıl tanımlanır? Cevap: Avukatın, müvekkili tarafından
kendisine verilen veya müvekkili namına aldığı mallar, para ve diğer her türlü
kıymetleri, avukatlık ücreti ve yaptığı giderler ödeninceye kadar, kendi
alacağı nispetinde elinde tutabilmesi mümkündür. Ancak hapis hakkının kullanımı
bakımından avukatın ücret alacağının vadesi gelmiş olmalıdır.
12. İş sahibinin iflası halinde avukatın vekâlet ücreti alacağı hakkı
avukatın hangi hakkına dahildir? Cevap: İş sahibinin iflası halinde de
avukatın vekâlet ücreti alacağı rüçhanlı alacaklar arasında yer alır.
13. Avukatın üstlendiği işten vazgeçmesi ve avukatın azli hallerinde
avukatlık ücreti ne olur ?
Cevap: Üstlendiği işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen
avukat, hiçbir ücret isteyemeyeceği gibi peşin aldığı ücreti de iade etmek
zorundadır. Avukatın azli halinde, vekil eden avukatlık ücretinin tamamını
ödemelidir. Ancak avukatın azli kendi kusur veya ihmalinden dolayı söz konusu
olmuşsa, avukata ücret ödenmesi gerekmeyecektir.
14. Avukatın azlini haklı kılan sebebin gerçekleştiği tarihe kadar görülen
avukatlık işinin karşılığı, uyuşmazlık halinde, taraflarca kararlaştırılmış
değilse ücretlendirme nasıl olur ?
Cevap: Azli haklı kılan sebebin gerçekleştiği tarihe kadar görülen
avukatlık işinin karşılığı, uyuşmazlık halinde, taraflarca kararlaştırılmış
değilse; değeri para ile ölçülebilen davalarda, davanın kazanılan bölümü için
avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin %10’u
ile %20’si arasındaki bir miktar olarak belirlenmesi, değeri para ile
ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücreti tarifesi çerçevesinde
verilen dilekçeler ve çıkılan duruşmalar ve benzerleri dikkate alınıp avukatın
verdiği emek ölçüsünde tespit olunması ve avukat lehine karar altına alınması
mümkündür.
15. Azlin avukatın kusur veya ihmalinden ötürü gerçekleşmesi halinde ne olur
?
Cevap: Azlin avukatın kusur veya ihmalinden ötürü gerçekleşmesi halinde,
avukata ücret ödenmesi kural olarak gerekmez, ancak avukat azle sebep olan
davranışında kötü niyetli olmadığı ve bu davranışı ile müvekkile zarar
vermediği takdirde, azil anına kadar harcadığı emeğin karşılığı avukata
ödenmelidir. Ekleyelim ki, ilk avukatın muvafakati ile işin başka avukatlar
tarafından yürütülmesi halinde, iş sahibi bu sebeple, ilk avukatın ücretinden
kısıntı yapamaz.
16. Davacının davadan feragati durumunda ücretlendirme nasıl olur ?
Cevap: Davacının davasından feragati, delillerin toplanmasına
ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesi öncesinde gerçekleşirse, tarife
hükümleriyle belli olan ücretin yarısına hükmedilir, bu ücret de davalının
avukatına ait olur.
17. Davalı veya davacıdan herhangi birinin avukat vasıtasıyla yürüttüğü
davalarda, davacı davadan feragat ederse
ne olur ?
Cevap: Davalının, avukat vasıtasıyla yürüttüğü davalarda, mahkeme
açtığı davadan feragat eden davacıyı davalıya bir vekâlet ücreti ödemeye mahkûm
eder ve söz konusu vekâlet ücreti davalının avukatına ait olacaktır. Davacı
açtığı davayı bir avukat vasıtasıyla yürütmüşse, mahkeme davayı kabul eden
davalıyı davacıya bir vekâlet ücreti ödemeye mahkûm edecek ve bu ücreti
davacının avukatı alacaktır.
18. Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılmış Adli Yardım Yönetmeliği’nde
adli yardıma ilişkin hüküm nasıldır?
Cevap: Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılmış Adli Yardım
Yönetmeliği’nin 6. maddesi gereğince, adli yardım isteminin kabulü halinde,
durum bir tutanakla tespit edilir. İstem sahibinden, işin sonunda maddi bir
yarar elde etmesi halinde, avukata ödenen para ile elde edilecek maddi yararın
%5’ini baroya ödeyeceğine; adli yardım isteminin haksız olduğunun sonradan
anlaşılması halinde, görevlendirilen avukata ödenen ücretin iki katı ve
yapılmış masrafları yasal faizleri ile geri vereceğine ilişkin bir taahhütname
alınır. Vekâletname masrafı adli yardım faslından ödenebilir.
19. Avukatın düzenlediği layiha ve yaptığı işlemler için ayrı bir ücret
alması gerekir mi ? Ayrı ücret gerektiren işlemler hangileridir?
Cevap: Avukatın üstlendiği dava ile ilgili olarak düzenlediği layiha
ve yaptığı işlemler -bu arada temyiz ve karar düzeltme yoluna başvuru da dâhil
olmak üzere- için ayrı ücret alması söz konusu değildir. Bununla birlikte icra
takipleri ile Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve
Bölge İdare Mahkemelerinde itirazen görüşülen işlerin duruşmaları ise ayrı
ücret gerektirir.
20. Vekalet ilişkisi hangi şekilde sona erer ? Cevap: Vekâlet ilişkisi, müvekkil veya vekil tarafından bir sebebe
dayandırılması gerekmeksizin, tek taraflı ve ulaşması gerekli bir beyanla her
zaman için sona erdirilebilir. Müvekkilin azil beyanı avukata ulaşmadıkça
taraflar arasındaki vekâlet ilişkisinin devam ettiği varsayılır, çünkü
vekâletname, avukatın temsil yetkisine sahip olduğunun en önemli göstergesidir.
21. Avukatlık anlaşmasına göre avukata peşin olarak ödenmesi gereken bir
ücret ödenmemesi durumunda ne olur ?
Cevap: Avukatlık anlaşmasına göre avukata peşin olarak ödenmesi
gereken bir ücret ödenmemiş ise, avukat işe başlamaya zorlanamaz. Böyle bir
durumda doğabilecek her türlü sorumluluk da bu duruma sebebiyet veren iş
sahibine ait olur.
22. Avukat ücretsiz bir dava aldığında, bunu bağlı olduğu baroya bildirmek
zorunda mıdır? Neden?
Cevap: Avukat ücretsiz dava aldığında, bunu bağlı olduğu baronun
yönetim kuruluna bildirmek zorundadır Bu hüküm özellikle vergi ihtilaflarının
yaşanmasının engellenmesi açısından önem taşır.
23. Avukatın müvekkiline karşı dava açabilmesi için asıl davanın sonuçlanmış
olmalı mıdır ?
Cevap: Avukatın müvekkiline karşı dava açabilmesi için, asıl davanın
sonuçlanmış ve hükmün kesinleşmiş olması şart değildir. Vekil, asıl dava devam
ederken de o zamana kadar doğmuş olan vekâlet ücreti ve gider alacağı için dava açabilir.
24. Uygulamada kısa kararda avukatlık ücreti ve yargılama giderleri niçin
yazılmaz ?
Cevap: Yargılamanın taraflarından gelen bir istek olmasa bile
avukatlık ücreti ve yargılama giderlerine hâkim tarafından doğrudan
hükmedilmesi gerekir. Bu nedenle uygulamada kısa kararda avukatlık ücreti ve
yargılama giderleri yazılmaz.
25. Avukatlık ücretinin hükmedilmesinde
esas nedir ? Cevap: Vekâlet ücretine hükmedilebilmesi için, vekilin müvekkile
yazılı veya sözlü olarak bir hukuki yardımda bulunmuş olması gereklidir.
26. Avukatlık ücretinin takdirinde, esas alınan ücret tarifesi nasıldır?
Cevap: Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı
veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan ücret tarifesi esas
alınır. Nitelik itibariyle bir yargılama gideri olan yargı mercilerince karşı
tarafa yükletilecek vekâlet ücreti tutarı avukatlık ücret tarifesinde yazılı
miktardan az (asgari sınır) ve bu tarifede yazılı olan tutarların üç katından
da fazla (azami sınır) olamaz.
27. Avukatlık ücreti tutarı belirlenirken göz önünde bulundurulan unsurlar
nelerdir?
Cevap: Bu ücret tutarı belirlenirken avukatın emeği, işin önemi,
avukatça gösterilen gayret, işin niteliği göz önünde tutulur.
28. Yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin hesaplanmasında kural
nedir?
Cevap: Yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin
hesaplanmasında kural olarak avukat ile müvekkili arasında yapılan ücret
sözleşmesi ile kararlaştırılmış olan ücret dikkate alınmaz. Bu ücret, ücret
tarifeleri dikkate alınarak tayin ve takdir edilir. Ancak mahkemenin kötü niyet
sahibi olan tarafı, karşı tarafın vekili ile kararlaştırdığı vekâlet ücretinin
bir kısmını veya tamamını ödemeye mahkûm etmesi de mümkündür.
29. Vekâlet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması durumunda ne olur ?
Cevap: Vekâlet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması
durumunda bu husus mahkeme tarafından re’sen çözümlenir.
30. Avans nedir ?
Cevap: Avans, henüz gerçekleşmemiş veya henüz vadesi gelmemiş
müstakbel giderlere ilişkin olarak avukata yapılan peşin ödeme olarak
tanımlanabilir. Ayrıca avans, niteliği gereği, avukatın üstlendiği vekalet
görevini yerine getirmesi bakımından yapılması gerekli olan birtakım giderleri
karşılamak üzere müvekkilce önceden avukata peşin olarak ödenen bir meblağ
olup; avukatın ücret alacağını güvenceye bağlamaya yarayan bir araç değildir.
31. Avans niçin gereklidir?
Cevap: Avukatın, üstlendiği vekâlet görevi dolayısıyla söz konusu
olacak masraflara katlanması düşünülemez. Avukatın bu gibi masrafları
yapabilmesi için, müvekkilce avukata yeterince avans verilmesi gerekir.
32. Avukatın masraf talep hakkı nasıl tanımlanır ? Cevap: Avukatın iş için yapacağı yolculuk giderleri ve bulunduğu
yerden ayrılma tazminatı, taraflar arasındaki anlaşmaya göre müvekkil
tarafından avukata ayrıca ödenir. Bu tür giderler avukata peşin olarak
ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Ancak bu hüküm emredici nitelikte
değildir. Taraflar arasında bu hükmün aksine anlaşma yapılması da mümkündür.
33. Avans ve masraflar konusunda avukat ile müvekkil arasında oluşacak bir
uyuşmazlık nasıl çözümlenir ? Cevap: Avans ve masraflar konusunda avukat ile müvekkil arasında
oluşacak bir uyuşmazlıkta, avukat kendisine ödenen masraf ve avansları vekalet
görevinin usulü dairesinde ifası için yapıldığını ispatlamakla yükümlüdür.
Avukatlık Kanunu’nun 173. maddesinin II. fıkrasında yer alan “... bu
harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş
sahibi tarafından verilmiş olması gerekir ...” ifadesinden hareketle avukatın
yaptığı harcamaların avanstan yapıldığını kabul etmek gerekeceğinden bunun
aksini iddia eden avukatın da bu hususu ispat etmesi gerekecektir.
34. Avukatın birden fazla kişiden oluşan bir kişi topluluğunu temsil etmesi
halinde, avans yükümlülüğü kime aittir?
Cevap: Avukatın birden fazla kişiden oluşan bir kişi topluluğunu
temsil etmesi halinde, avans yükümlülüğü bu kişilerin hepsine ait olur. Ancak
böyle bir durumda avans ve masraf ödeme borcu bölünebilir nitelikte bir borç
olduğundan bu kişilerden her biri kendi payı oranında ödeme yapmak zorundadır.
35. Vekâlet görevini yerine getirme dolayısıyla uğramış olduğu zarar ve
ziyanın giderilmesine ilişkin talep hakkı nasıldır?
Cevap: Avukatlık Kanunu’nda buna ilişkin bir hüküm olmadığı için
avukatın bu talep hakkı BK m. 126/4 uyarınca 5 yıllık bir zamanaşımı süresine
tabidir. Ancak, vekil, bazı masrafları yapmayı, vekâlet görevini gereği gibi
yerine getirmek bakımından zorunlu veya yararlı gördüğü için yapmış ancak
bunlardan umulan yarar gerçekleşmemiş olsa dahi vekilin bu görüşünün haklı
kabul edildiği hallerde bu gibi masrafların da müvekkilce karşılanması gerekir.
AVUKATIN STATÜSÜNDEN KAYNAKLANAN YETKİLERİ
36. Avukatın statüsünden kaynaklanan yetkileri nelerdir? Cevap:
• Dosya Evrakını Tetkik Yetkisi
• Hazır Bulunma Yetkisi
• Görüşme Yetkisi
• Yazışma Yetkisi
• Soru Sorma Yetkisi
• Örnek Çıkarma ve Onaylama
Yetkisi
• Tebligat Yapma Yetkisi
• Duruşmayı Terk Etme Yetkisi
• Kanun Yoluna Başvuru Yetkisi
• Sır Saklama Yetkisi
• İddia ve Savunma Dokunulmazlığı
• Uzlaştırma Yetkisi
37. Dosya Evrakını Tetkik Yetkisinin Avukatlık Kanunu’nca nasıl tanımlanır ?
Cevap: Avukatlık Kanunu’nun 46/2. maddesinin “Avukat veya stajyer,
vekaletname almaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme
isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekaletname ibraz etmeyen
avukata dosyadaki kağıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez” der.
38. Dava dosyaları nerede, nasıl ve hangi şartlarla incelenebilir?
Cevap: Dosyalar ancak mahkemenin bulunduğu yerde incelenebilir.
Dosya inceleme gerekçesiyle mahkeme veyahut mahkeme kaleminden dışarı
çıkarılamaz. Dosyanın başka bir resmi merciye ya da mahkemeye gönderilmesi
gerektiğinde, hakim resen veya ilgililerin talebi halinde dosyada yer alan
belge yada dosyanın tamamının onaylı bir örneğini gönderilmesine karar
verebilir.
39. Avukatın dosyayı incelememiş olması halinde yargılamanın başka bir güne
bırakılması söz konusu mudur?
Cevap: Hukuk davalarında vekilin dosyayı incelememiş olmasından
ötürü yargılamanın başka bir güne bırakılması kural olarak söz konusu olamaz.
Sadece bu durum kabul olunabilir bir özre dayanmakta ise, yargıç bir defaya
özgü olmak üzere kısa bir süre verebilir. Verilen süre sonunda da dosya
incelenmemiş olursa eğer davaya devam edilir.
40. Avukatlık Kanunu gereğince, hangi kurum ve kuruluşlar avukatlara
görevlerini yerine getirirlerken yardımcı olmak zorundadırlar ? Cevap:
• Yargı organları,
• Emniyet makamları,
• Diğer kamu kurum ve kuruluşları ile
kamu iktisadi teşebbüsleri,
• Özel sektöre ve kamuya ait
bankalar,
• Noterler,
• Sigorta şirketleri, • Vakıflar.
41. Müdafiinin evrak tetkik yetkisi nasıl mutlak bir yetki olur ve gereği
nedir?
Cevap: İddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten
itibaren, müdafiinin evrak tetkik yetkisi mutlak (sınırsız) bir yetkidir. Bir
başka deyişle bu tarihten sonra artık savcının soruşturmanın selametini ileri
sürerek bu yetkinin kısıtlanmasını talep etmek imkânı kalmaz. Bu bağlamda,
yakalanan kişi ya da şüphelinin ifadesinin bulunduğu tutanakları, bilirkişi
raporlarını, yakalanan ya da şüphelinin hazır bulunmaya yetkili olduğu diğer
adli işlemlere ilişkin tutanakları müdafiinin incelemesi mümkün olur.
42. Avukatın hazır bulunma yetkisi nasıl tanımlanır ? Cevap: İfadesi alınırken veya sorguya çekilirken şüphelinin ya da
sanığın avukatının yanında bulunur ve avukatından hukuki yardım alır.
Şüphelinin bu yönde bir talebi olmasa da, bir müdafi hazır bulundurulur. İfade
alma ve sorgu sürecinde, müdafi, şüpheli veya sanığa, yasal haklarını
hatırlatacaktır.
43. Avukatın görüşme hakkı sayı ve süre yönünden sınırlandırılabilir mi?
Neden ?
Cevap: Görüşme hakkı savunma hakkı kapsamında yer almaktadır
dolayısıyla anayasal güvenceye sahip bir hak niteliğindedir. Bu yüzden
görüşmelerin süre ve sayı yönünden sınırlandırılması söz konusu olamaz.
44. Yazışma yetkisinin kapsamı nedir?
Cevap: Sanığın müdafiye-avukata,
müdafiin sanığamüvekkile yazdığı mektup ve elektronik haberleşme
mesajları gizli olup, açılamaz ve kontrol edilemez.
45. Avukatlar hangi durumlarda duruşmayı terk edebilir ? Cevap: Kural olarak avukatın duruşmayı terk yetkisi yoktur. Ancak
meslek onurunun korunması ve kişisel sebepler zorunlu kılmışsa, akabinde hemen
barosuna bilgi vermek kaydıyla avukat duruşmayı terk edebilir.
46. Avukatlar hangi durumlarda öğrendikleri sırları saklamakla yükümlüdür ?
Cevap: Avukatlar, kendilerine tevdi edilen avukatlık görevi sonucu
öğrenilen sırları ve Türkiye Barolar Birliği ve baroların organlarındaki diğer
görevleri sırasında öğrenilen sırları saklamakla yükümlüdür. Her biçimde de
öğrenilen sır ve bilgilerin açığa vurulması avukat açısından yasaktır.
0 yorum: