Avukatın Hak ve Yetkileri





AVUKAT-MÜVEKKİL İLİŞKİSİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ
1.     Avukat ve müvekkil arasındaki ilişki nasıl tanımlanır? Cevap: Avukat ile müvekkil arasındaki ilişki, vekâlet verene bunun ihtiyaçları doğrultusunda niteliği belirlenen avukatlık hizmetinin avukat tarafından yerine getirilmesini isteme, avukata da kendisine verilen vekâlet kapsamında müvekkiline yönelik mesleki faaliyette bulunmak karşılığında kararlaştırılmış vekâlet ücretinin ödenmesini isteme hakkı veren, tarafların karşılıklı edim yükümlülüklerinin de bu çerçeve içinde belirlendiği ivazlı bir sözleşme ilişkisidir.
2.     Avukatın müvekkile bağımlı mıdır? Bağımlı ise sınırı nedir?
Cevap: Avukat müvekkilden bağımsızdır. Ancak avukatın bağımsızlığı, vekil edenin, avukatın faaliyetlerini haklı talepleriyle yönlendirebileceği gerçeğiyle sınırlıdır.
3.     Vekalet ilişkisinde avukat zaman itibariyle müvekkile bağlı mıdır?
Cevap: Vekâlet ilişkisi avukatın zaman itibariyle müvekkile bağlanması, gününün tümünü veya belli bir bölümünü ona hasretmesini gerektirmez. Zira vekâlet akdine göre hizmet veren bağımsız avukat çalışma süresi ve biçimini mesleki gerekler doğrultusunda serbestçe belirler.
4.     Avukat ve müvekkil arasında hangi durumda bir hizmet ilişkisinin var olduğu söylenir ?
Cevap: Eğer avukat zamanının belli bir bölümünü vekil edene hasretmek zorunda ve bu hasrediş müvekkilin talimatı veya sözleşme gereği olmakta ise, bu taktirde vekâlet değil fakat bir hizmet ilişkisinin varlığı kabul edilmelidir.
5.     Vekalet ilişkisinin gerekleri nelerdir?
Cevap: Vekalet ilişkisinde avukat müvekkilden bağımsızdır. Vekâlet ilişkisi avukatın zaman itibariyle müvekkile bağlanması, gününün tümünü veya belli bir bölümünü ona hasretmesini gerektirmez. Vekâlet akdine göre hizmet veren bağımsız avukat müvekkile belli bir sonucun elde edileceğini taahhüt edemez. bağımsız avukat müvekkile karşı belli bir sonucun elde edilmemesi rizikosunu taşımaksızın sadece mesleki gerekler doğrultusunda hizmet sunmakla yükümlüdür.
6.     Avukatın, mesleki faaliyetinin başarı ile sonuçlanacağını  müvekkile garanti etmesi hangi sonuçları doğurur?
Cevap: Avukatın, mesleki faaliyetinin başarı ile sonuçlanacağını müvekkile garanti etmesi, mesleği dürüstlükle yürütme ve karşılıklı menfaatleri objektif şekilde koruma yükümlülüklerini ihlal etmesi sonucunu doğurabilecektir. Nitekim avukatlık ücreti bakımından getirilen sınırlamalar ve davanın sonucuna katılma yasağı da bu düşünceler ile getirilmiştir.

AVUKATIN VEKÂLET    İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLANAN HAKLARI
7.     Avukatın vekalet ilişkisinden kaynaklanan hakları nelerdir ? Cevap:  
       Ücret Hakkı
       Avukatın Ücret Alacağına ilişkin Hapis ve Rüçhan Hakkı 
       Sulh, Azil ve istifa Hallerinde Avukatlık Ücreti Davadan Feragat, Davayı Kabul Hallerinde
Yargılama Gideri Niteliğindeki Avukatlık Ücreti 
       Adli Yardıma ilişkin Hükümler ile Ceza Muhakemeleri Kanunu Çerçevesinde
Görevlendirilen Avukatın Ücreti
       Ücret Alacağının Tahsili 
       Yargılama Gideri Niteliğindeki Vekâlet Ücreti 
       Avans ve Masraf Talep Hakkı 
       Vekâlet Görevini Yerine Getirme Dolayısıyla Uğramış Olduğu Zarar ve Ziyanın Giderilmesini Talep Hakkı
8.     Taraflarca sözleşmede bir belirleme yapılmadığı takdirde avukatlık ücreti nasıl belirlenir?
Cevap: Taraflarca sözleşmede bir belirleme yapılmadığı takdirde avukatlık ücreti; değeri para ile ölçülmeyen iş ve davalarda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, değeri para ile ölçülebilen iş ve davalarda ise, asgari ücret tarifelerindeki miktarın altında kalmamak kaydıyla davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar olarak belirlenir.
9.     Avukatlık ücretinin üst sınırı nedir?
Cevap: Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin II. fıkrasına göre, yüzde yirmi beşi aşmamak üzere dava veya hüküm olunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak taraflarca kararlaştırılabilir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere avukatlık ücreti tutarına dava veya hüküm olunacak şeyin değerinin %25’i biçiminde bir üst sınır getirilmiştir.
10. Avukatlık ücretinde üst sınırın aşılması durumunda ne olur ?
Cevap: Avukatlık ücretinin yasal sınır aşılarak %25’lik oranın üzerinde belirlenmiş olduğu durumlarda, avukatlık ücreti dava veya hüküm olunacak şeyin değerinin %25’i için geçerli kabul edilecek, ancak %25’lik oranı aşan ücret miktarı geçersiz sayılacaktır. Zira Av.K. m.163/II’e göre, avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler bu ücret tavanında geçerli sayılır. Bu nedenle dava konusu veya hüküm olunan şeyin bir kısmının (%25’lik oranın üstünde kalan) veya tamamının aynen avukata ait olacağının kararlaştırıldığı (ayni ücret) sözleşmeler geçersiz olur.


11. Avukatın hapis hakkı nasıl tanımlanır? Cevap: Avukatın, müvekkili tarafından kendisine verilen veya müvekkili namına aldığı mallar, para ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve yaptığı giderler ödeninceye kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilmesi mümkündür. Ancak hapis hakkının kullanımı bakımından avukatın ücret alacağının vadesi gelmiş olmalıdır.
12. İş sahibinin iflası halinde avukatın vekâlet ücreti alacağı hakkı avukatın hangi hakkına dahildir? Cevap: İş sahibinin iflası halinde de avukatın vekâlet ücreti alacağı rüçhanlı alacaklar arasında yer alır.
13. Avukatın üstlendiği işten vazgeçmesi ve avukatın azli hallerinde avukatlık ücreti ne olur ?
Cevap: Üstlendiği işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat, hiçbir ücret isteyemeyeceği gibi peşin aldığı ücreti de iade etmek zorundadır. Avukatın azli halinde, vekil eden avukatlık ücretinin tamamını ödemelidir. Ancak avukatın azli kendi kusur veya ihmalinden dolayı söz konusu olmuşsa, avukata ücret ödenmesi gerekmeyecektir. 
14. Avukatın azlini haklı kılan sebebin gerçekleştiği tarihe kadar görülen avukatlık işinin karşılığı, uyuşmazlık halinde, taraflarca kararlaştırılmış değilse ücretlendirme nasıl olur ?
Cevap: Azli haklı kılan sebebin gerçekleştiği tarihe kadar görülen avukatlık işinin karşılığı, uyuşmazlık halinde, taraflarca kararlaştırılmış değilse; değeri para ile ölçülebilen davalarda, davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin %10’u ile %20’si arasındaki bir miktar olarak belirlenmesi, değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücreti tarifesi çerçevesinde verilen dilekçeler ve çıkılan duruşmalar ve benzerleri dikkate alınıp avukatın verdiği emek ölçüsünde tespit olunması ve avukat lehine karar altına alınması mümkündür.
15. Azlin avukatın kusur veya ihmalinden ötürü gerçekleşmesi halinde ne olur ?
Cevap: Azlin avukatın kusur veya ihmalinden ötürü gerçekleşmesi halinde, avukata ücret ödenmesi kural olarak gerekmez, ancak avukat azle sebep olan davranışında kötü niyetli olmadığı ve bu davranışı ile müvekkile zarar vermediği takdirde, azil anına kadar harcadığı emeğin karşılığı avukata ödenmelidir. Ekleyelim ki, ilk avukatın muvafakati ile işin başka avukatlar tarafından yürütülmesi halinde, iş sahibi bu sebeple, ilk avukatın ücretinden kısıntı yapamaz.
16. Davacının davadan feragati durumunda ücretlendirme nasıl olur ?
Cevap: Davacının davasından feragati, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesi öncesinde gerçekleşirse, tarife hükümleriyle belli olan ücretin yarısına hükmedilir, bu ücret de davalının avukatına ait olur. 
17. Davalı veya davacıdan herhangi birinin avukat vasıtasıyla yürüttüğü davalarda, davacı davadan  feragat ederse ne olur ?
Cevap: Davalının, avukat vasıtasıyla yürüttüğü davalarda, mahkeme açtığı davadan feragat eden davacıyı davalıya bir vekâlet ücreti ödemeye mahkûm eder ve söz konusu vekâlet ücreti davalının avukatına ait olacaktır. Davacı açtığı davayı bir avukat vasıtasıyla yürütmüşse, mahkeme davayı kabul eden davalıyı davacıya bir vekâlet ücreti ödemeye mahkûm edecek ve bu ücreti davacının avukatı  alacaktır.
18. Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılmış Adli Yardım Yönetmeliği’nde adli yardıma ilişkin hüküm nasıldır?
Cevap: Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılmış Adli Yardım Yönetmeliği’nin 6. maddesi gereğince, adli yardım isteminin kabulü halinde, durum bir tutanakla tespit edilir. İstem sahibinden, işin sonunda maddi bir yarar elde etmesi halinde, avukata ödenen para ile elde edilecek maddi yararın %5’ini baroya ödeyeceğine; adli yardım isteminin haksız olduğunun sonradan anlaşılması halinde, görevlendirilen avukata ödenen ücretin iki katı ve yapılmış masrafları yasal faizleri ile geri vereceğine ilişkin bir taahhütname alınır. Vekâletname masrafı adli yardım faslından ödenebilir.
19. Avukatın düzenlediği layiha ve yaptığı işlemler için ayrı bir ücret alması gerekir mi ? Ayrı ücret gerektiren işlemler hangileridir?
Cevap: Avukatın üstlendiği dava ile ilgili olarak düzenlediği layiha ve yaptığı işlemler -bu arada temyiz ve karar düzeltme yoluna başvuru da dâhil olmak üzere- için ayrı ücret alması söz konusu değildir. Bununla birlikte icra takipleri ile Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Sayıştay’da temyizen ve Bölge İdare Mahkemelerinde itirazen görüşülen işlerin duruşmaları ise ayrı ücret gerektirir.
20. Vekalet ilişkisi hangi şekilde sona erer ? Cevap: Vekâlet ilişkisi, müvekkil veya vekil tarafından bir sebebe dayandırılması gerekmeksizin, tek taraflı ve ulaşması gerekli bir beyanla her zaman için sona erdirilebilir. Müvekkilin azil beyanı avukata ulaşmadıkça taraflar arasındaki vekâlet ilişkisinin devam ettiği varsayılır, çünkü vekâletname, avukatın temsil yetkisine sahip olduğunun en önemli göstergesidir.
21. Avukatlık anlaşmasına göre avukata peşin olarak ödenmesi gereken bir ücret ödenmemesi durumunda ne olur ?
Cevap: Avukatlık anlaşmasına göre avukata peşin olarak ödenmesi gereken bir ücret ödenmemiş ise, avukat işe başlamaya zorlanamaz. Böyle bir durumda doğabilecek her türlü sorumluluk da bu duruma sebebiyet veren iş sahibine ait olur.
22. Avukat ücretsiz bir dava aldığında, bunu bağlı olduğu baroya bildirmek zorunda mıdır? Neden?
Cevap: Avukat ücretsiz dava aldığında, bunu bağlı olduğu baronun yönetim kuruluna bildirmek zorundadır Bu hüküm özellikle vergi ihtilaflarının yaşanmasının engellenmesi açısından önem taşır.
23. Avukatın müvekkiline karşı dava açabilmesi için asıl davanın sonuçlanmış olmalı mıdır ?
Cevap: Avukatın müvekkiline karşı dava açabilmesi için, asıl davanın sonuçlanmış ve hükmün kesinleşmiş olması şart değildir. Vekil, asıl dava devam ederken de o zamana kadar doğmuş olan vekâlet ücreti ve gider alacağı için  dava açabilir.
24. Uygulamada kısa kararda avukatlık ücreti ve yargılama giderleri niçin yazılmaz ?
Cevap: Yargılamanın taraflarından gelen bir istek olmasa bile avukatlık ücreti ve yargılama giderlerine hâkim tarafından doğrudan hükmedilmesi gerekir. Bu nedenle uygulamada kısa kararda avukatlık ücreti ve yargılama giderleri yazılmaz.
25. Avukatlık ücretinin hükmedilmesinde  esas nedir ? Cevap: Vekâlet ücretine hükmedilebilmesi için, vekilin müvekkile yazılı veya sözlü olarak bir hukuki yardımda bulunmuş olması gereklidir.
26. Avukatlık ücretinin takdirinde, esas alınan ücret tarifesi nasıldır?
Cevap: Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan ücret tarifesi esas alınır. Nitelik itibariyle bir yargılama gideri olan yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek vekâlet ücreti tutarı avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az (asgari sınır) ve bu tarifede yazılı olan tutarların üç katından da fazla (azami sınır) olamaz.
27. Avukatlık ücreti tutarı belirlenirken göz önünde bulundurulan unsurlar nelerdir?
Cevap: Bu ücret tutarı belirlenirken avukatın emeği, işin önemi, avukatça gösterilen gayret, işin niteliği göz önünde tutulur.
28. Yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin hesaplanmasında kural nedir?
Cevap: Yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin hesaplanmasında kural olarak avukat ile müvekkili arasında yapılan ücret sözleşmesi ile kararlaştırılmış olan ücret dikkate alınmaz. Bu ücret, ücret tarifeleri dikkate alınarak tayin ve takdir edilir. Ancak mahkemenin kötü niyet sahibi olan tarafı, karşı tarafın vekili ile kararlaştırdığı vekâlet ücretinin bir kısmını veya tamamını ödemeye mahkûm etmesi de mümkündür.
29. Vekâlet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması durumunda ne olur ?
Cevap: Vekâlet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması durumunda bu husus mahkeme tarafından re’sen çözümlenir.
30. Avans nedir ?
Cevap: Avans, henüz gerçekleşmemiş veya henüz vadesi gelmemiş müstakbel giderlere ilişkin olarak avukata yapılan peşin ödeme olarak tanımlanabilir. Ayrıca avans, niteliği gereği, avukatın üstlendiği vekalet görevini yerine getirmesi bakımından yapılması gerekli olan birtakım giderleri karşılamak üzere müvekkilce önceden avukata peşin olarak ödenen bir meblağ olup; avukatın ücret alacağını güvenceye bağlamaya yarayan bir araç değildir.
31. Avans niçin gereklidir?
Cevap: Avukatın, üstlendiği vekâlet görevi dolayısıyla söz konusu olacak masraflara katlanması düşünülemez. Avukatın bu gibi masrafları yapabilmesi için, müvekkilce avukata yeterince avans verilmesi gerekir.
32. Avukatın masraf talep hakkı nasıl tanımlanır ? Cevap: Avukatın iş için yapacağı yolculuk giderleri ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, taraflar arasındaki anlaşmaya göre müvekkil tarafından avukata ayrıca ödenir. Bu tür giderler avukata peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Ancak bu hüküm emredici nitelikte değildir. Taraflar arasında bu hükmün aksine anlaşma yapılması da mümkündür.
33. Avans ve masraflar konusunda avukat ile müvekkil arasında oluşacak bir uyuşmazlık nasıl çözümlenir ? Cevap: Avans ve masraflar konusunda avukat ile müvekkil arasında oluşacak bir uyuşmazlıkta, avukat kendisine ödenen masraf ve avansları vekalet görevinin usulü dairesinde ifası için yapıldığını ispatlamakla yükümlüdür. Avukatlık Kanunu’nun 173. maddesinin II. fıkrasında yer alan “... bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerekir ...” ifadesinden hareketle avukatın yaptığı harcamaların avanstan yapıldığını kabul etmek gerekeceğinden bunun aksini iddia eden avukatın da bu hususu ispat etmesi gerekecektir.
34. Avukatın birden fazla kişiden oluşan bir kişi topluluğunu temsil etmesi halinde, avans yükümlülüğü kime aittir?
Cevap: Avukatın birden fazla kişiden oluşan bir kişi topluluğunu temsil etmesi halinde, avans yükümlülüğü bu kişilerin hepsine ait olur. Ancak böyle bir durumda avans ve masraf ödeme borcu bölünebilir nitelikte bir borç olduğundan bu kişilerden her biri kendi payı oranında ödeme yapmak zorundadır.
35. Vekâlet görevini yerine getirme dolayısıyla uğramış olduğu zarar ve ziyanın giderilmesine ilişkin talep hakkı nasıldır?
Cevap: Avukatlık Kanunu’nda buna ilişkin bir hüküm olmadığı için avukatın bu talep hakkı BK m. 126/4 uyarınca 5 yıllık bir zamanaşımı süresine tabidir. Ancak, vekil, bazı masrafları yapmayı, vekâlet görevini gereği gibi yerine getirmek bakımından zorunlu veya yararlı gördüğü için yapmış ancak bunlardan umulan yarar gerçekleşmemiş olsa dahi vekilin bu görüşünün haklı kabul edildiği hallerde bu gibi masrafların da müvekkilce karşılanması gerekir.
AVUKATIN STATÜSÜNDEN     KAYNAKLANAN YETKİLERİ
36. Avukatın statüsünden kaynaklanan yetkileri nelerdir? Cevap:  
       Dosya Evrakını Tetkik Yetkisi 
       Hazır Bulunma Yetkisi 
       Görüşme Yetkisi 
       Yazışma Yetkisi 
       Soru Sorma Yetkisi 
       Örnek Çıkarma ve Onaylama Yetkisi 
       Tebligat Yapma Yetkisi 
       Duruşmayı Terk Etme Yetkisi 
       Kanun Yoluna Başvuru Yetkisi 
       Sır Saklama Yetkisi 
       İddia ve Savunma Dokunulmazlığı 
       Uzlaştırma Yetkisi
37. Dosya Evrakını Tetkik Yetkisinin Avukatlık Kanunu’nca nasıl tanımlanır ?
Cevap: Avukatlık Kanunu’nun 46/2. maddesinin “Avukat veya stajyer, vekaletname almaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekaletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kağıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez” der.
38. Dava dosyaları nerede, nasıl ve hangi şartlarla incelenebilir?
Cevap: Dosyalar ancak mahkemenin bulunduğu yerde incelenebilir. Dosya inceleme gerekçesiyle mahkeme veyahut mahkeme kaleminden dışarı çıkarılamaz. Dosyanın başka bir resmi merciye ya da mahkemeye gönderilmesi gerektiğinde, hakim resen veya ilgililerin talebi halinde dosyada yer alan belge yada dosyanın tamamının onaylı bir örneğini gönderilmesine karar verebilir.
39. Avukatın dosyayı incelememiş olması halinde yargılamanın başka bir güne bırakılması söz konusu mudur?
Cevap: Hukuk davalarında vekilin dosyayı incelememiş olmasından ötürü yargılamanın başka bir güne bırakılması kural olarak söz konusu olamaz. Sadece bu durum kabul olunabilir bir özre dayanmakta ise, yargıç bir defaya özgü olmak üzere kısa bir süre verebilir. Verilen süre sonunda da dosya incelenmemiş olursa eğer davaya devam edilir.
40. Avukatlık Kanunu gereğince, hangi kurum ve kuruluşlar avukatlara görevlerini yerine getirirlerken yardımcı olmak zorundadırlar ? Cevap:  
       Yargı organları, 
       Emniyet makamları, 
       Diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, 
       Özel sektöre ve kamuya ait bankalar, 
       Noterler, 
       Sigorta şirketleri,     Vakıflar.
41. Müdafiinin evrak tetkik yetkisi nasıl mutlak bir yetki olur ve gereği nedir?
Cevap: İddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren, müdafiinin evrak tetkik yetkisi mutlak (sınırsız) bir yetkidir. Bir başka deyişle bu tarihten sonra artık savcının soruşturmanın selametini ileri sürerek bu yetkinin kısıtlanmasını talep etmek imkânı kalmaz. Bu bağlamda, yakalanan kişi ya da şüphelinin ifadesinin bulunduğu tutanakları, bilirkişi raporlarını, yakalanan ya da şüphelinin hazır bulunmaya yetkili olduğu diğer adli işlemlere ilişkin tutanakları müdafiinin incelemesi mümkün olur.
42. Avukatın hazır bulunma yetkisi nasıl tanımlanır ? Cevap: İfadesi alınırken veya sorguya çekilirken şüphelinin ya da sanığın avukatının yanında bulunur ve avukatından hukuki yardım alır. Şüphelinin bu yönde bir talebi olmasa da, bir müdafi hazır bulundurulur. İfade alma ve sorgu sürecinde, müdafi, şüpheli veya sanığa, yasal haklarını hatırlatacaktır.
43. Avukatın görüşme hakkı sayı ve süre yönünden sınırlandırılabilir mi? Neden ?
Cevap: Görüşme hakkı savunma hakkı kapsamında yer almaktadır dolayısıyla anayasal güvenceye sahip bir hak niteliğindedir. Bu yüzden görüşmelerin süre ve sayı yönünden sınırlandırılması söz konusu olamaz.
44. Yazışma yetkisinin kapsamı nedir?
Cevap: Sanığın          müdafiye-avukata,     müdafiin         sanığamüvekkile yazdığı mektup ve elektronik haberleşme mesajları gizli olup, açılamaz ve kontrol edilemez.
45. Avukatlar hangi durumlarda duruşmayı terk edebilir ? Cevap: Kural olarak avukatın duruşmayı terk yetkisi yoktur. Ancak meslek onurunun korunması ve kişisel sebepler zorunlu kılmışsa, akabinde hemen barosuna bilgi vermek kaydıyla avukat duruşmayı terk edebilir.
46. Avukatlar hangi durumlarda öğrendikleri sırları saklamakla yükümlüdür ?
Cevap: Avukatlar, kendilerine tevdi edilen avukatlık görevi sonucu öğrenilen sırları ve Türkiye Barolar Birliği ve baroların organlarındaki diğer görevleri sırasında öğrenilen sırları saklamakla yükümlüdür. Her biçimde de öğrenilen sır ve bilgilerin açığa vurulması avukat açısından yasaktır.

Categories:
Similar Videos

0 yorum: