AVUKATLIK MESLEĞİNİN TANIMI
1. Avukatlık mesleğinin Türk hukukundaki ilk tanımı nerede yapılmıştır?
Cevap: Avukatlığın Türk hukukundaki ilk tanımı 1876’da yürürlüğe konan Mecelle’de yapılmıştır.
2.
Mecelle’de avukat nasıl
tanımlanmaktadır?
Cevap: Mecelle’de avukat
“mahkeme huzurunda taraflardan birini müdafaa eden kimse” şeklinde tanımlanmıştır.
3.
Avrupa
Konseyinin Avukatlık Mesleğinin İcrasındaki Özgürlükler Hakkında 9 Numaralı
Tavsiye Kararı’nda avukat nasıl
tanımlanmaktadır?
Cevap: Söz konusu
tavsiye kararında avukat “ulusal yasaya uygun olarak
dava açmaya, müvekkili adına hareket etmeye, hukukun
uygulanmasına, müvekkili adına mahkemeye çıkmaya
veya ona danışmanlık yapmaya ve onu temsil etmeye ehil ve yetkili olan ve Prensip
1. (2)’ye göre meslek örgütüne
kaydı kabul edilmiş
kişi” olarak tanımlanmaktadır.
4. Avukatlık Kanunu’nda avukat
nasıl tanımlanmaktadır? Cevap: Avukatlık Kanunu Madde 2’ye göre avukat “her türlü hukuki
sorun
ve
anlaşmazlıkların, adalet
ve hakkaniyete uygun olarak
çözümlenmesi ve
hukuk kurallarının tam olarak
uygulanmasında, yargı organlarına, kişilere, kurum ve kuruluşlara yardım etmek için, hukuki bilgi ve tecrübelerini, adaletin hizmetine
tahsis eden, kamu hizmeti gören serbest meslek mensubu kişi” olarak tanımlanmaktadır.
5.
Mevzuattaki tanımlar dikkate alındığında, avukatlığın temel işlevleri nelerdir?
Cevap: Söz konusu tanımlara göre, avukatlığın iki temel işlevi bulunmaktadır. Bunlar;
·
taraf temsilcisi olarak
faaliyet göstermek,
·
yargılama faaliyetlerine katılarak yargının bir çalışanı olma sıfatıyla
adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunmaktır.
AVUKATLIĞIN ÖZELLİKLERİ
6.
Bir hizmetin kamu hizmeti olarak nitelendirilmesi için hangi koşulları sağlaması gerekmektedir?
Cevap: Bir hizmetin kamu hizmeti olarak
nitelendirilmesi için
·
hizmetin kamuya yönelik olduğunun siyasi organlarca kabul edilmesi, diğer bir ifadeyle kamuya yararlı olması,
·
hizmetin ilgili kamu kurumunca denetlenen
özel kişilerce ifa edilmesi
gerekmektedir.
7.
Avukatlık bir kamu hizmeti
midir? Açıklayınız.
Cevap: Kamu hizmetleri, genel ve kolektif gereksinmeleri karşılayarak kamu yararını gerçekleştiren hizmetlerdir; dolayısıyla toplumda adalet dağıtımına dair faaliyetlerin kamusal nitelikte bir
hizmetler bütünü
olduğu tartışılmazdır. Avukatlık
Kanunu Madde 1’de “Avukatlık kamu hizmetidir” ifadesi yer almaktadır. Avukatlık Kanunu Madde 2’ye göre ise avukatın
görevlerini yerine getirebilmesi için yargı organlarının, emniyet makamlarının, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, iktisadi devlet teşekküllerinin, özel veya kamu bankalarının, noterlerin, sigorta şirketlerinin ve vakıfların avukatlara yardım ile zorunlu olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır. Avukatlığın kamu hizmeti olduğuna ilişkin Avukatlık Kanunu’ndaki açık hüküm olmasaydı
da bu hüküm avukatlığın kamu hizmeti
olduğunu işaret etmiş olacaktı.
Diğer taraftan, ikinci koşul da sağlanmaktadır. Avukatlar, mesleki faaliyetlerini, tüzel kişiliği haiz kamu kurumu niteliğinde mesleki
kuruluşlar olan baroların
denetim ve gözetimi altında
sürdürmektedir.
8.
Avukatlığın kamu hizmeti niteliğinin sonuçlarını özetleyiniz.
Cevap: Avukatlığın kamu hizmeti niteliği, gereksinim duyan herkesin
bu faaliyetlerden yararlanabilmesini gerektirir. Hukuk devleti olmanın
gerekleri arasında bulunan adli yardım ve zorunlu
müdafilik kurumlarını bu bağlamda değerlendirmek gerekir.
Avukatlık asgari ücret tarifelerinin, özel kanun hükümleriyle belirlenmesi ve görevleri sırasında
veya görevlerinden dolayı avukatlara
karşı işlenen suçlar bakımından, bu suçların yargıçlara karşı işlenmiş olması halinde uygulanacak ceza kanunu hükümlerinim uygulanması da avukatlığın kamu hizmeti
niteliğinin sonuçlarındandır.
9.
Avukatlık bir serbest
meslek midir? Açıklayınız.
Cevap: Avukatlık, aynı zamanda bir serbest
meslektir. Avukatlığın serbest meslek olma özelliği,
·
sermayeden ziyade, şahsi emeğe, bilimsel
ve mesleki bilgiye ve uzmanlığa dayanması,
·
ticari özellik taşımaması,
·
avukatların şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına çalışmasıyla açıklanabilir.
10.
Avukatlığın serbest meslek özelliğinin uygulamadaki sonuçlarınız yazınız.
Cevap: Avukatlığın serbest meslek sayılması
uygulamada
şu sonuçları doğurmaktadır:
·
Avukat, müvekkilinin haklarını bireysel olarak savunabilmekte ve bunun için mücadele
eden kişi olarak görevini eksiksiz
gerçekleştirebilmektedir.
·
Avukat, yargıç ve savcının yanında
yer alan, yargı erkinin ve hukuk devletinin
olmazsa olmaz önemde bir unsurudur. Onun için de avukatlar her ne kadar yaşamlarının ekonomik yönünü avukatlık faaliyetiyle finanse etseler de kendilerinin tacir, avukatlık
faaliyetinin ticari bir faaliyet hedeflerinin de kar etmek olmadığının idraki içindedirler.
· Avukat, mesleki faaliyetlerini, iş görme konulu akitlerden vekâlet, hizmet ve eser sözleşmelerine dayanarak yürütür. Bu sözleşmelerde -avukat veya müvekkil olsun- her sözleşme tarafı üzerine düşen akdi sorumlukları kural olarak ilgili sözleşmenin öngördüğü şekilde yerine getirir.
· Avukat, mesleki faaliyetlerini, iş görme konulu akitlerden vekâlet, hizmet ve eser sözleşmelerine dayanarak yürütür. Bu sözleşmelerde -avukat veya müvekkil olsun- her sözleşme tarafı üzerine düşen akdi sorumlukları kural olarak ilgili sözleşmenin öngördüğü şekilde yerine getirir.
·
Avukat müvekkilinin hukuki
problemlerinin çözümüne yönelik faaliyette bulunur. Ancak bu faaliyetleri sırasında
mahkemeden hukuka uygun olmayan isteklerde bulunamaz.
·
Ücret konusunda yasa ile getirilmiş bulunan sınırlamalar ve reklâma ilişkin yasaklar, avukatın mesleğini yaparken kâr amacı gütmediğinin ve güdemeyeceğinin temel alametidir. Avukatlığın bir serbest
meslek olarak nitelendirilmesinin sebebi, bu mesleğin
özel nitelikli bir özgürlük içinde yürütülmesi gereğine
dayanır. Avukat çalışma saatlerini ve biçimini özgürce
takdir edebilir.
11.
Avukat
ve müvekkil arasındaki sözleşmeyle ilgili hususları açıklayınız.
Cevap: Avukat, mesleki faaliyetlerini, iş görme konulu akitlerden vekâlet, hizmet
ve eser sözleşmelerine dayanarak yürütür. Bu sözleşmelerde avukat veya müvekkil olsun her sözleşme tarafı
üzerine düşen akdi sorumlukları kural
olarak ilgili sözleşmenin öngördüğü şekilde
yerine getirir.
Avukat, avukatlık sözleşmesi
ilişkisine girip girmeme ve bunu sürdürüp
sürdürmeme konusunda
serbesttir. Ancak bu serbestinin bir sınırı vardır;
bu serbesti toplumsal yararın söz konusu olduğu
noktada son bulur.
Avukatın serbestliğinin karşılığı
olarak müvekkil, avukatını serbestçe seçer. Avukatın mesleki
bilgisine, birikimine ve duruşmalarda göstereceği beceriye, kısacası kendisini en iyi şekilde temsil edebileceğine duyduğu güven onu bu seçimi yapmaya sevk eder.
12.
Avukat
ve müvekkil arasındaki güven ilişkisini açıklayınız.
Cevap: Avukat ve müvekkil ilişkisinde güven unsuru her iki taraf
açısından da büyük
önem arz eder.
Müvekkil, avukatına verdiği sırların ifşa edilmeyeceğine güvenir. Müvekkil aktardığı
tüm sırların vekili olan avukat tarafından sadece savunma sınırları içinde kullanılacağına bunun dışında gizli kalacağına güvenebilmelidir. Avukat da, müvekkilinin savunması için gerekli tüm bilgi ve belgelerin kendisine eksiksiz
olarak verildiği inanç ve kanaatinde olmalıdır. Bu husustaki
güven avukatın savunmasını gereğince yapabilmesi açısından zorunludur.
Güven unsuru, üstlenilen işin şahsen ifası ile yakından ilgilidir. Bu sebeple
de avukatın üzerine
düşen edimin kural olarak şahsen
yerine getirilmesi gerekir.
Bu husus avukat
ile müvekkil arasında kurulan akdi ilişkide belirleyici bir nitelik
olarak ortaya çıkar.
Avukat ile müvekkil arasında
kurulan ilişkide karşılıklı güvenin hâkim olması ve tarafların iradesinin
esas alınması kuralının istisnasını yasal yükümlülükten kaynaklanan zorunlu müdafilik
kurumu oluşturur.
13.
Avukatlıkta meslek tekeli
ilkesini açıklayınız.
Cevap: Anayasa’ya göre savunma hakkı temel haklardandır. Bu kadar önemli bir hakkın yerine getirilmesini üstlenecek kişilerin belirli niteliklere sahip olması
gerekir. Gün geçtikçe karmaşıklaşan ve artan yasal düzenlemeler hak arayan kişilerin hakka ulaşmasını ya da var olan haklarının korunmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum hakkın kazanılması veya korunmasının gittikçe daha profesyonel olarak yapılmasını gerektirmektedir. Bu profesyonel destek de ancak meslek tekeline sahip avukatlar tarafından sağlanabilir.
Avukatlık Kanunu adli işlemleri
vekâleten yapma hakkını sadece baroya kayıtlı avukatlara tanımıştır. Bir başka deyişle, hukuki meseleler ve kanuni işlere
dair mütalaa vermek, mahkemeler, hakemler
ve yargı yetkisine sahip diğer organlar huzurunda
gerçek ve tüzel kişilerin haklarını dava edip savunmak ve bu konulardaki adli işlemleri takip
etmek, söz konusu işlemlere ait her türlü evrakı düzenlemek yetkileri kural olarak sadece avukat unvanına sahip kişilere aittir.
Avukatlar, vekâleten iş ve dava takip etmek konusunda bir tür mesleki
tekele sahiptir.
14.
Avukatlık Kanunu Madde 63’e göre yalnızca
baroya kayıtlı avukatların yürütebileceği işler nelerdir?
Cevap: Avukatlık Kanunu Madde 63’te
bu işler şöyle sıralanmaktadır:
·
kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek,
·
hakem ve yargı yetkisine haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel
kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak,
·
adli işlemleri takip etmek,
·
bu işlere ait bütün evrakı
düzenlemek.
15.
Avukatlık meslek tekelinin temelinde yatan düşünce nedir?
Cevap: Avukatlık meslek tekelinin
temelinde, hukuki yardıma gereksinim duyanların;
·
bu işin akademik eğitimini almış,
·
devlete ve bireye karşı bağımsız
kalabilmiş,
·
bireylerle özdeşleşmemiş,
·
yetkin olan ve kendini bu işe adamış,
·
kişilerin hak ve menfaatlerini gereğince koruyacak (bireysel yarar)
ve böylelikle
·
yargılama faaliyetlerinin kaliteli
bir şekilde yürütülmesini sağlayacak (kamu
yararı) kişilerden yardım alması
düşüncesi yatmaktadır.
16.
Avukat bağımsızlığı ve mahkemelerin bağımsızlığı arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Cevap: Anayasa tarafından garanti altına
alınmış mahkemelerin bağımsızlığı müessesesi, avukat bağımsızlığı ile sıkı bağlantı içindedir. Her iki müessese bir araya
gelerek yargı bağımsızlığını inşa etmektedirler.
17.
Avukat bağımsızlığı ilkesini
açıklayınız.
Cevap: Avukat, öncelikle
müvekkilinin menfaatlerini korumakla sorumludur. Ancak avukat
aynı zamanda hukuk devletini gerçekleştirmek için faaliyette bulunmak ile yükümlüdür. Bu yüzden
avukat hukuken başvurulabilir nitelikte olmayan araç ve yöntemlerden yararlanır ise sadece disiplin hukuku
bakımından değil, ceza hukuku açısından da cezalandırılabilir bir eylem nedeniyle sorumlu olur.
Devlet bir taraftan
avukatı kendi amaçları
doğrultusunda bazı yükümlülüklere tabi kılmış; böylece müvekkil menfaatlerini himaye konusunda
avukatın faaliyetlerini sınırlandırmıştır. Diğer taraftan
da avukatı, yargılama faaliyetinin bağımsız çalışan bir unsuru olarak niteleyerek avukatın bu konudaki
haklarını garanti altına almıştır. Böylece bir denge
sağlanmaya çalışılmıştır.
Avukat bağımsızlığı çeşitli
unsurlardan oluşan bir bütündür. Bağımsızlık iş sahibine, meslek
örgütüne, devlete,
topluma, ulusal ve dinsel inançlara karşı bağımsız olmayı gerektirir.
18.
Avukat bağımsızlığının unsurları nelerdir?
Cevap: Avukat bağımsızlığı unsurları şunlardır:
·
avukat-devlet ilişkisinde bağımsızlık
·
avukat-müvekkil ilişkisinde bağımsızlık
·
avukatın toplumdan bağımsızlığı
19.
Avukatın devletten bağımsızlığının gereklerine örnekler veriniz.
Cevap: Avukatın devlette bağımsızlığı şu gereklerden oluşur:
·
avukatın devletten gelecek
talimat, etki
ve kontrollerin dışında
bulunması,
·
mesleğe kabulde serbestlik,
·
yerleşme özgürlüğü,
·
faaliyet alanı serbestliği,
·
yargı faaliyetinin diğer çalışanları
(savcı
ve yargıçlar) karşısındaki bağımsızlık.
20.
Avukatlara tanınan mutlak dokunulmazlığı açıklayınız. Cevap: Avukat, müvekkilinin yararına olan tüm hususları savunmasında doğrudan
kullanma hakkına sahiptir. Avukat dilekçelerinde ve duruşmada müvekkilinin verdiği bilgilere dayanmak ve karşı taraf aleyhinde sert ifadeler kullanmak olanağına sahiptir.
Bu konuda herhangi bir şekilde tensipte
bulunmakla yükümlü olmadığı gibi, ceza kovuşturmasına uğrayacağı
korkusu da taşımamalıdır. Bu açıdan avukata, müvekkilinin menfaatini koruduğu oranda, savunma sınırları
içinde kaldığı sürece mutlak bir dokunulmazlık tanınmıştır.
Bu mutlak dokunulmazlık zırhının
sebebi avukatı devletin doğrudan
veya dolaylı baskısından korumaktır.
21.
Avukatın
devletten bağımsızlığı kişilerin savunma hakkını nasıl etkiler?
Cevap: Avukat, ceza yargılamasında, devletin ceza talebine ilişkin kamu yararı
karşısında, sanığın bireysel menfaatlerini temsil eder. Avukat sanığın
savunmasını yapan vekil olarak, sanığın haklarını
etkin ve kapsamlı bir biçimde korumak, yargılamada müvekkil
yararına olan hususların dikkate alınmasını sağlamak ve bunu yaparken de hukuk düzeni
ihlallerinden kaçınmak
durumundadır. Ancak tam anlamıyla
bağımsızlığa sahip olan bir müdafi bu görevleri tam olarak yerine
getirebilir. Bu bakımdan, sanığın savunmasına ilişkin metnin özgürce hazırlanmasına getirilecek her türlü sınırlama
veya avukatın savunma
yaparken herhangi bir endişeye kapılmasına ve görevini
gereğince yapamamasına yol açabilecek herhangi bir durum savunma hakkının kısıtlanması sonucunu
doğuracaktır.
22.
Avukatın, mahkeme ve diğer yargı çalışanlarıyla ilişkisini bağımsızlık bağlamında değerlendiriniz.
Cevap: Avukatlar, mahkemenin emrinde değildir. Avukatın mahkemeden talimat
alması, mahkemeye
tabi olması düşünülemez. Avukat sadece
hukuka tabidir.
Aynı şekilde savunma avukatının savcı ile karşılıklı olarak eşit haklara sahip olması, ceza yargılamasındaki silahların eşitliği ilkesinin
ve dolayısıyla bağımsızlığın bir gereğidir.
Görevlerinden doğan ve görevleri sırasında
işledikleri suçlardan dolayı avukatlar hakkında
dava açılması savcının isteğine bırakılmamıştır. Bu hususta
Adalet Bakanlığından izin alınması
gerekir. Adalet Bakanlığının bu hususta verdiği izin, idari bir karar olup bu karara karşı idari yargı yoluna gidilerek, yürütmenin
durdurulması istenebilir.
23.
Avukatın, hükümet karşısındaki bağımsızlığını açıklayınız.
Cevap: Avukat yürütme organı olan hükümete karşı da bağımsız olmalıdır. Bu bağlamda
avukat bağımsızlığı, görevini ne şekilde yerine getireceği
konusunda hiçbir makam ve merciinin
herhangi bir şekilde
avukata talimat verememesini, etkide bulunamamasını gerektirir. Mesleğini icra ederken avukat hiçbir makam ve merciden talimat almaz.
24.
Barolar,
avukatın devlete karşı bağımsızlığının sağlanmasında nasıl bir rol üstlenmektedir?
Cevap: Avukatlık mesleğine
kabul hususundaki yetki ile mesleğin icrasına ilişkin denetimin tüm avukatların üyesi bulunduğu özel meslek kuruluşu olan barolara ait olması, avukatın devlet
karşısında bağımsızlığı açısından zorunludur. Avukatların meslek kuruluşları olan barolar, Anayasa’nın idare kısmında
(Anayasa Madde 135) düzenlenmiştir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan barolar, kanunda gösterildiği şekilde, devletin idari
ve
mali
denetimine
tabidir.
Barolarda avukatların disiplin
açısından denetiminin, yine avukatlardan oluşan
bir disiplin kurulu
tarafından yapılması, mesleğin devletten bağımsız
şekilde yürütülmesini sağlayan çok önemli gerekliliktir. Baroların varlık sebebi salt meslek mensupları olan avukatlara güvence sağlamak olmayıp
bunun ötesinde etkin ve bağımsız savunmayı temin etmektir.
25.
Avukatın
devlet karşısında bağımsızlığının bir gereği de avukatlık ücretiyle ilişkilidir. Vekalet ücreti
nasıl belirlenir?
Cevap: Avukat, üstlendiği
vekalet işi karşılığında alacağı vekalet
ücretini kural olarak
müvekkil ile birlikte
serbestçe kararlaştırır. Bu konuda
bazı sınırlamalar bulunmakla birlikte, asıl olan bu ücretin taraflarca serbestçe kararlaştırılmasıdır. Bu da avukatın devlet
karşısında bağımsızlığının bir gereğidir.
26.
Avukat
ve müvekkil ilişkisinde bağımsızlığın temelini açıklayınız.
Cevap: Vekil konumundaki avukatın
iradesi müvekkilin iradesi ile sınırlıdır ve bu nedenle
avukatın karar verme serbestisi kısmen sınırlanmıştır. Bu durumla
birlikte avukat müvekkile tabi değildir. Avukat, meslek gerekleri doğrultusunda müvekkilinden bağımsız olmak zorundadır. Bu bağlamda avukat gerçeğin
ortaya çıkmasını engellemek için suç delillerini yok eden, gizleyen,
değişti- ren ve bozan bir kişi konumuna
giremez.
27.
Avukat
ve müvekkil arasındaki
ekonomik bağ, avukat ve müvekkil ilişkisinde bağımsızlığı nasıl etkilemektedir? Cevap: Avukat,
müvekkili ile vekâlet
ilişkisi dışında bazı ekonomik bağlantılar kurar ise bağımlılık tehlikesi ortaya çıkar, böyle bir tehlikenin önüne geçmek için avukatın meslek icrasında bağımsızlığını korumakla yükümlü olduğuna ilişkin
genel
bir
meslek
hukuku
kuralı getirilmiştir.
Avukatın müvekkilden vekâlet
ücreti alması avukatın müvekkile bağımlı
olmasını gerektirmez. Zira yargıç ve savcı maaşını
devletten, noter ise ücretini işlem yaptıran ilgiliden almaktadır. Buna rağmen, mesleğini yaparken ne yargıç devlete, ne de noter ücret karşılığı işlem yaptığı ilgiliye bağımlıdır. Avukatın
müvekkilden, müdafinin sanıktan ücret alması
da avukatın müvekkil
veya sanığa bağımlı olmasını gerektirmez.
28.
Avukat
ve müvekkil ilişkisinde bağımsızlığın ilkelerini özetleyiniz.
Cevap: Avukat mesleki gereklilikler doğrultusunda müvekkilinden bağımsız olmak zorundadır. Bu, şunları kapsamaktadır:
·
Avukatın müvekkilden ücret alması müvekkile bağlı olmasını
gerektirmez.
·
Avukat, kendisine teklif edilen vekalet işlerini kabul edip etmemek konusunda
serbesttir ve her zaman vekaletten çekilebilir.
·
Avukat, müvekkil taleplerinden meslek kurallarının ihlaline yol
açabilecek nitelikte olanları yerine
getirmek zorunda değildir.
29.
Avukatın
toplumdan bağımsızlığını açıklayınız. Cevap: Avukat, mesleğini ifası esnasında
toplumsal baskı ve manipülasyonlardan korunmalıdır. Basın ve kamuoyunun, avukatın faaliyetine engel olmaması, toplumun avukat tarafından yapılan savunmanın ciddiyetine ve içeriğine doğrudan veya dolaylı
etkide bulunması engellenmelidir.
30. İddia ve savunma
dokunulmazlığını açıklayınız. Cevap: İddia ve savunma
dokunulmazlığı
bağlamında yargı mercileri ve idari makamlar nezdinde
yapılan yazılı ve sözlü başvuru, iddia ve savunmalar
kapsamında avukatın kişilerle
ilgili
olarak
somut isnatlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunması halinde
avukata ceza verilmez.
31.
İddia
ve savunma dokunulmazlığının geçerli
olması için avukatın
isnat ve değerlendirmelerinin taşıması gereken koşullar nelerdir?
Cevap: İddia ve savunmalar kapsamında avukatın kişilerle ilgili olarak somut isnatlarda
ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunması halinde
avukata ceza verilmemesi için bu isnat ve değerlendirmelerin;
·
gerçeğe dayanması,
·
savunma konusu ile sınırlı ve yasal çerçeve içinde olması,
·
avukatlık onuruna yaraşır
bir üslupla sunulması gerekmektedir.
32.
Avukatın söylemlerinin hangi
özellikleri
savunma sınırını aşma sonucunu doğuracaktır?
Cevap:
·
Savunma sınırları içinde kalmayan,
·
söylenmesinde ve yazılmasında hukuki bir yarar bulunmayan,
·
muhataplarının sosyal, kişisel
veya ekonomik hayatlarına saldırı oluşturan söylemler savunma sınırının aşılması
sonucunu doğuracaktır.
0 yorum: